İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNİN İPTALİ İLE İLGİLİ 48 İL BAROSU ORTAK AÇIKMLAMA YAPTI

GÜNDEM 08.05.2019 - 11:04, Güncelleme: 17.02.2023 - 08:17 4163+ kez okundu.
 

İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNİN İPTALİ İLE İLGİLİ 48 İL BAROSU ORTAK AÇIKMLAMA YAPTI

Yüksek Seçim Kurulu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçimlerinin İPTALİNE ilişkin 06.05.2019 tarihli kararı nedeniyle kamuoyuyla aşağıdaki açıklamayı paylaşma zorunluluğu duyduk.
  Türkiye genelinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçimlerinin İPTALİNE ilişkin 48 İl Baro başkanlığının imzası ile kaleme alınan bildiri de Yüksek Seçim Kurulunun kısa kararından ve kamuoyuna yansıyan bilgilerden seçimin; usulüne aykırı oluşturulan seçim kurulları nedeniyle iptal edildiği anlaşılmaktadır.   Yüksek Seçim Kurulunun sandık kurullarının oluşumuna ilişkin 135 sayılı Genelgesinin 4. Maddesinde 298 Sayılı Yasanin 23. maddesine atıfta bulunmak suretiyle;  “İlçe seçim kurulu başkanı, sandık kurulunun kalan bir asıl ve bir yedek üyesini belirlemek için önce, 22'nci maddenin birinci fıkrası uyarınca bildirilen listeden sandık kurulu başkanı olarak belirlenmeyenler arasından, ihtiyaç duyulan sandık kurulu üye sayısının iki katı kamu görevlisini ad çekme suretiyle tespit eder ve bu kişilerden mani hali bulunmayanları sandık kurulu asıl ve yedek üyesi olarak belirler. Üyeliklerin bu şekilde doldurulması mümkün olmazsa, eksiklikler, ilçe seçim kurulu başkanı tarafından, o çevrede bulunan ve sandık kurulunda görev verilmesinde sakınca olmayan kimseler arasından tamamlanır.” denmektedir.   Yani seçim kurullarının oluşumunda seçime katılan siyasi partilerin hiçbir müdahalesi yoktur. Kaldı ki, YSK benzer şekilde Bursa Mustafa Kemal Paşa İlçesi seçimleri için; seçim kurullarının 02.03.2019 tarihinde kesinleştiği gerekçesiyle, sandık kurullarının usulüne uygun olmadan oluşturulduğuna ilişkin tam kanunsuzluk iddiasının REDDİNE karar vermişken, bir başka seçimin bu gerekçe ile İPTALİNİ HUKUKİ VE VİCDANİ olarak kabul etmek mümkün değildir.   Bu kararla; ülkemizin uzun ve sıkıntılı demokrasi tarihinde edinilen tecrübeler, yasal duzenlemeler ve seçim kurullarının uygulamaları ile oluşan yerleşik içtihatlar, teamüller ve ilke kararları yok sayılmıştır.  Halbuki bunların tamamı seçimlerin sağlıklı işlemesi, millet/seçmen iradesinin şaibesiz bir şekilde sandığa yansıması içindir. Ancak YSK kararı ile tüm bu birikim bir yana atılınca, artık seçmenin seçim sonuçlarına ilişkin kuşku ve endişeleri artacağı gibi sandık kurulu başkan ve üyeleri de potansiyel suçlu gibi görülecektir.   Demokrasi, öncelikle halkın iradesi ile şekillenen seçim sonuçlarına saygı duymakla mümkündür. YSK şeklin ikincil sayılması gerektiğini, esas olanın seçmenin iradesi olduğunu bir çok kararında olduğu gibi “mühürsüz oyların geçerliliğine ilişkin karar"ı ile de göstermiştir.   Hal böyleyken; demokrasi birikimimizi, kültürümüzü ve yıllar içinde oluşan tüm  içtihatları yok sayarak alınan bu karar, demokrasi ve hukuk tarihimizde maalesef  KARA BİR LEKE olarak yerini alacaktır.   İlkesel bazda yaptığımız bu açıklama ile amacımız; hukuksuzluğu kabul eden anlayışa karşı temelini hukuk ve adaletten alan demokrasiye sahip çıkmak ve onu savunmaktır.   Bu sürecin İstanbul ve Ülke genelinde sağduyuyla ve demokratik kurallara uygun bir şekilde sonuçlanmasını diliyor, 48 İl Baro Başkanı birmiktte kamuoyu ile saygıyla paylaşıyoruz.
Yüksek Seçim Kurulu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçimlerinin İPTALİNE ilişkin 06.05.2019 tarihli kararı nedeniyle kamuoyuyla aşağıdaki açıklamayı paylaşma zorunluluğu duyduk.

  Türkiye genelinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçimlerinin İPTALİNE ilişkin 48 İl Baro başkanlığının imzası ile kaleme alınan bildiri de Yüksek Seçim Kurulunun kısa kararından ve kamuoyuna yansıyan bilgilerden seçimin; usulüne aykırı oluşturulan seçim kurulları nedeniyle iptal edildiği anlaşılmaktadır.

  Yüksek Seçim Kurulunun sandık kurullarının oluşumuna ilişkin 135 sayılı Genelgesinin 4. Maddesinde 298 Sayılı Yasanin 23. maddesine atıfta bulunmak suretiyle;  “İlçe seçim kurulu başkanı, sandık kurulunun kalan bir asıl ve bir yedek üyesini belirlemek için önce, 22'nci maddenin birinci fıkrası uyarınca bildirilen listeden sandık kurulu başkanı olarak belirlenmeyenler arasından, ihtiyaç duyulan sandık kurulu üye sayısının iki katı kamu görevlisini ad çekme suretiyle tespit eder ve bu kişilerden mani hali bulunmayanları sandık kurulu asıl ve yedek üyesi olarak belirler. Üyeliklerin bu şekilde doldurulması mümkün olmazsa, eksiklikler, ilçe seçim kurulu başkanı tarafından, o çevrede bulunan ve sandık kurulunda görev verilmesinde sakınca olmayan kimseler arasından tamamlanır.” denmektedir.

  Yani seçim kurullarının oluşumunda seçime katılan siyasi partilerin hiçbir müdahalesi yoktur. Kaldı ki, YSK benzer şekilde Bursa Mustafa Kemal Paşa İlçesi seçimleri için; seçim kurullarının 02.03.2019 tarihinde kesinleştiği gerekçesiyle, sandık kurullarının usulüne uygun olmadan oluşturulduğuna ilişkin tam kanunsuzluk iddiasının REDDİNE karar vermişken, bir başka seçimin bu gerekçe ile İPTALİNİ HUKUKİ VE VİCDANİ olarak kabul etmek mümkün değildir.

  Bu kararla; ülkemizin uzun ve sıkıntılı demokrasi tarihinde edinilen tecrübeler, yasal duzenlemeler ve seçim kurullarının uygulamaları ile oluşan yerleşik içtihatlar, teamüller ve ilke kararları yok sayılmıştır.  Halbuki bunların tamamı seçimlerin sağlıklı işlemesi, millet/seçmen iradesinin şaibesiz bir şekilde sandığa yansıması içindir. Ancak YSK kararı ile tüm bu birikim bir yana atılınca, artık seçmenin seçim sonuçlarına ilişkin kuşku ve endişeleri artacağı gibi sandık kurulu başkan ve üyeleri de potansiyel suçlu gibi görülecektir.

  Demokrasi, öncelikle halkın iradesi ile şekillenen seçim sonuçlarına saygı duymakla mümkündür. YSK şeklin ikincil sayılması gerektiğini, esas olanın seçmenin iradesi olduğunu bir çok kararında olduğu gibi “mühürsüz oyların geçerliliğine ilişkin karar"ı ile de göstermiştir.

  Hal böyleyken; demokrasi birikimimizi, kültürümüzü ve yıllar içinde oluşan tüm  içtihatları yok sayarak alınan bu karar, demokrasi ve hukuk tarihimizde maalesef  KARA BİR LEKE olarak yerini alacaktır.

  İlkesel bazda yaptığımız bu açıklama ile amacımız; hukuksuzluğu kabul eden anlayışa karşı temelini hukuk ve adaletten alan demokrasiye sahip çıkmak ve onu savunmaktır.

  Bu sürecin İstanbul ve Ülke genelinde sağduyuyla ve demokratik kurallara uygun bir şekilde sonuçlanmasını diliyor, 48 İl Baro Başkanı birmiktte kamuoyu ile saygıyla paylaşıyoruz.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.