PARA POLİTİKASI DENEYİ

EKONOMİ 20.07.2019 - 09:57, Güncelleme: 17.02.2023 - 08:17 4076+ kez okundu.
 

PARA POLİTİKASI DENEYİ

Ulrich Leuchtmann Commerzbank Döviz Analisti, yeni bir Lira Krizi halinde, Türkiye’nin Uluslararası Para Fonu’nun yardımına güvenebileceğini bekliyor.
Erdoğan’ın Para Politikası Deneyi Başarısız Olacak Döviz Analisti Ulrich Leuchtmann, Türkiye Ekonomisi için tahminlerini açıklıyor. Ülkenin yeni bir lira kriziyle başa çıkamayacağından emin. Türkiye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya’yı görevden aldı ve yerine eski başkan yardımcısı Murat Uysal getirdi. Murat Uysal, gevşek bir para politikasının bir savunucusu olarak kabul edilmektedir. Bu, şu tabloya uyuyor: Erdoğan, durgunlukta olan ekonomiyi canlandırmak için düşük faiz oranları talep ediyor. Finansal Piyasalar’da, Türkiye Başkanı’nın Merkez Bankası’na tekrar eden eleştirisi, Merkez Bankası’nın bağımsızlığına yapılan bir saldırı olarak yorumlandı. Commerzbank Döviz Analisti Ulrich Leuchtmann ile konu hakkında konuştuk. Röportajın tamamını buradan okuyabilirsiniz: Bay Leuchtmann, Merkez Bankası Başkanı’nın Görevden Alınmasından Sonra Neden Türk Lirası Daha da Düşmedi? Bunun iki nedeni var: İlk olarak, ABD ve Avrupa’da para politikasının öngörülebilir bir şekilde gevşemesi, yüksek verimli para birimlerini nispeten cazip kılmaktadır. Türk Devlet Tahvili Getirisi on yıl vadeli olup, yüzde 16’nın üzerindedir. İkincisi, enflasyon rakamlarının düşüyor olmasıdır. Öyleyse Türkiye’deki Durum O Kadar da Kötü Değil mi? Bir önceki yılın tüketici fiyatları oranındaki gerilemeden, enflasyonun düştüğüne karar vermek yanlıştır. Düşüş, sadece bir baz etkisinden kaynaklanıyor: 2018 yazının yüksek fiyat sıçramaları, bir önceki yılın karşılaştırması dışında kalmaktadır. Bu nedenle, Aralık Ayı’ndan itibaren, bir önceki yılın enflasyon oranının yeniden toparlanacağı öngörülmektedir. 2018’in Lira Krizi Geri mi Dönüyor? Evet, er ya da geç. Çünkü Merkez Bankası Başkanı’nın değişmesiyle birlikte, bugünün para politikasının dahi devam edemeyeceği açıktır. Bu kez, bir ABD Doları’nın geçen yıl yedi lirada iken, bu seviyenin aşılması bekleniyor. Yabancı para borcunun, o zamanki olayların tekrarı halinde, daha da büyük bir sorun çıkarması muhtemeldir. Fakat 2018 Krizi Türkiye’de Ayakta mı Kaldı? Evet. Ancak yeni bir Lira Krizi’yle Türkiye Ekonomisi’nin başa çıkması pek mümkün değil. Sorunlar büyüdü. Bu kez, bir Lira Devalüasyon Spirali tehdit etmekte ve hane halklarının ve şirketlerin bilanço sorunlarının artması, durumu tehdit etmektedir. Bunun İçin Örnekleriniz Var mı? Örneğin, Türkiye’nin dış borcu Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) ile ilgili olarak yüzde 60’a yükselmiştir. Şirketlerin yabancı para cinsinden yükümlülükleri GSYİH’nın yaklaşık yüzde 25’i olan 188 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu rakamlar göz önüne alındığında, reel faiz oranı yüksek, kilit faiz oranı enflasyonun altında kalıyor, sadece enflasyonu kontrol etmek için değil, aynı zamanda ekonominin finansman ihtiyaçlarını karşılamak için de gereklidir. Tahmin edeceğimiz gibi gelecek yıldaki reel faiz negatif olursa, Boğaz’ üzerindeki devlete, önemli ölçüde daha az sermaye akışı gerçekleşebilir. Örneğin, lira bir yüzde 25 daha değer kaybettiğinde, pek çok şirket ve bankacılık sektörünün büyük sorunlarla karşılaşması muhtemeldir. Ancak Türk Merkez Bankası, 2018’deki Gibi Faiz Artırımlarıyla Mücadele Edebilir mi? Tehlike, Merkez Bankası nihayet teslim olmak zorunda kalırsa, faiz oranlarındaki yükselmeler nedeniyle eskiye oranla çok daha az şey yapabileceğidir. 2018’den farklı olarak piyasa, acil durum artışlarının doğada kısa ömürlü olacağının kolayca farkına varabilir. Sonuç olarak, faiz oranlarındaki artış etkisi azalabilir. Bu bağlamda, bir sonraki Lira Krizi’nin ortadan kaldırılması çok daha zor olabilir. Sizce Lira Ne Kadar Daha Düşecek? Böyle bir senaryoda, devalüasyon oranını tahmin etmek neredeyse imkansızdır. Döviz kurlarına ilişkin tahminlerimiz, böyle bir senaryodan korkmamızın kaba göstergelerinden başka bir şey değildir. 2020 Mart Ayı için Bir Euro karşılığını 9,30 Lira, bir dolar karşılığını da 7,75 Lira olarak bekliyoruz. Bu riskler ışığında, Türkiye Küresel Ekonomisi’ne yönelik Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) tahminimizi de ayarladık. 2019 için şimdi, eksi yüzde iki düşüş bekliyoruz. 2020 için de, küçülen bir ekonomi bekliyoruz. Erdoğan’ın parasal deneyinin başarısız olacağına inanıyoruz. Ve Sonra? Türkiye daha sonra Uluslararası Para Fonu’ndan uluslararası yardıma başvurmalıdır. Ancak bu, muhtemelen para politikasında köklü bir değişime neden olacaktır. Bu senaryoda tek alternatif, sermaye kontrollerinin getirilmesi olacaktır. Bununla birlikte, bunlar uzun vadede daha zararlı sonuçlarla ilişkilendirilebilir. Türkiye’nin iyileşmeden önce bir gözyaşı vadisinden geçmesi gerekeceğinden korkuyoruz. Lirası Değer Kaybettiğinden Emin Görünüyorsa, Neden Bu Gelişmeye Karşı Büyük Bir Spekülasyon ya da Koruma Söz konusu Değildir? Yüksek verimli para birimlerinde sözde kısa pozisyonlar, genellikle çekici değildir. Euro karşısında düşen Lira Spekülasyon Maliyeti, şu anda yıllık yaklaşık yüzde 18’dir. Çok az sayıda profesyonel yatırımcı, bu tür maliyetlere karşı spekülasyon yapma ya da bu riskten korunma cesaretine sahip bulunmaktadır. Lirası Devalüasyonu’nun hızlı dalgalar halinde gerçekleşeceğine inanıyoruz. Çünkü Piyasa Katılımcıları, halihazırda Türk Para Birimi ile ilgili görüşlerine göre yatırım yapmak zorunda kalacakları gibi davranmıyorlar. Türkiye’nin Merkez Bankası ile İlişkileri Benzersiz Midir? Birçok ülkede, Merkez Bankası’nın Bağımsızlığı, saldırı altında. Bunu Avrupa’da ve özellikle ABD’de görüyoruz. Politika, merkez bankacılarını çalışmalarında etkilediği sürece, herhangi bir ülke para biriminin zayıflamasına neden olabilir. Bu, Türkiye’nin bir özelliği değil. Ancak, Türkiye’deki siyasi etki derecesi, özellikle yüksektir. Döviz Piyasası, uzun zamandır Türkiye Merkez Bankası’nın Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın baskısı altında olduğundan şüphelenmektedir. Merkez Bankası Başkanı’nın görevden alınmasıyla birlikte, artık bu husustaki tüm şüpheler ortadan kalkmış görünüyor.    
Ulrich Leuchtmann Commerzbank Döviz Analisti, yeni bir Lira Krizi halinde, Türkiye’nin Uluslararası Para Fonu’nun yardımına güvenebileceğini bekliyor.

Erdoğan’ın Para Politikası Deneyi Başarısız Olacak

Döviz Analisti Ulrich Leuchtmann, Türkiye Ekonomisi için tahminlerini açıklıyor. Ülkenin yeni bir lira kriziyle başa çıkamayacağından emin.

Türkiye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya’yı görevden aldı ve yerine eski başkan yardımcısı Murat Uysal getirdi. Murat Uysal, gevşek bir para politikasının bir savunucusu olarak kabul edilmektedir. Bu, şu tabloya uyuyor: Erdoğan, durgunlukta olan ekonomiyi canlandırmak için düşük faiz oranları talep ediyor.

Finansal Piyasalar’da, Türkiye Başkanı’nın Merkez Bankası’na tekrar eden eleştirisi, Merkez Bankası’nın bağımsızlığına yapılan bir saldırı olarak yorumlandı. Commerzbank Döviz Analisti Ulrich Leuchtmann ile konu hakkında konuştuk.

Röportajın tamamını buradan okuyabilirsiniz:

Bay Leuchtmann, Merkez Bankası Başkanı’nın Görevden Alınmasından Sonra Neden Türk Lirası Daha da Düşmedi?

Bunun iki nedeni var: İlk olarak, ABD ve Avrupa’da para politikasının öngörülebilir bir şekilde gevşemesi, yüksek verimli para birimlerini nispeten cazip kılmaktadır. Türk Devlet Tahvili Getirisi on yıl vadeli olup, yüzde 16’nın üzerindedir. İkincisi, enflasyon rakamlarının düşüyor olmasıdır.

Öyleyse Türkiye’deki Durum O Kadar da Kötü Değil mi?

Bir önceki yılın tüketici fiyatları oranındaki gerilemeden, enflasyonun düştüğüne karar vermek yanlıştır. Düşüş, sadece bir baz etkisinden kaynaklanıyor: 2018 yazının yüksek fiyat sıçramaları, bir önceki yılın karşılaştırması dışında kalmaktadır. Bu nedenle, Aralık Ayı’ndan itibaren, bir önceki yılın enflasyon oranının yeniden toparlanacağı öngörülmektedir.

2018’in Lira Krizi Geri mi Dönüyor?

Evet, er ya da geç. Çünkü Merkez Bankası Başkanı’nın değişmesiyle birlikte, bugünün para politikasının dahi devam edemeyeceği açıktır. Bu kez, bir ABD Doları’nın geçen yıl yedi lirada iken, bu seviyenin aşılması bekleniyor. Yabancı para borcunun, o zamanki olayların tekrarı halinde, daha da büyük bir sorun çıkarması muhtemeldir.

Fakat 2018 Krizi Türkiye’de Ayakta mı Kaldı?

Evet. Ancak yeni bir Lira Krizi’yle Türkiye Ekonomisi’nin başa çıkması pek mümkün değil. Sorunlar büyüdü. Bu kez, bir Lira Devalüasyon Spirali tehdit etmekte ve hane halklarının ve şirketlerin bilanço sorunlarının artması, durumu tehdit etmektedir.

Bunun İçin Örnekleriniz Var mı?

Örneğin, Türkiye’nin dış borcu Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) ile ilgili olarak yüzde 60’a yükselmiştir. Şirketlerin yabancı para cinsinden yükümlülükleri GSYİH’nın yaklaşık yüzde 25’i olan 188 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu rakamlar göz önüne alındığında, reel faiz oranı yüksek, kilit faiz oranı enflasyonun altında kalıyor, sadece enflasyonu kontrol etmek için değil, aynı zamanda ekonominin finansman ihtiyaçlarını karşılamak için de gereklidir.

Tahmin edeceğimiz gibi gelecek yıldaki reel faiz negatif olursa, Boğaz’ üzerindeki devlete, önemli ölçüde daha az sermaye akışı gerçekleşebilir. Örneğin, lira bir yüzde 25 daha değer kaybettiğinde, pek çok şirket ve bankacılık sektörünün büyük sorunlarla karşılaşması muhtemeldir.

Ancak Türk Merkez Bankası, 2018’deki Gibi Faiz Artırımlarıyla Mücadele Edebilir mi?

Tehlike, Merkez Bankası nihayet teslim olmak zorunda kalırsa, faiz oranlarındaki yükselmeler nedeniyle eskiye oranla çok daha az şey yapabileceğidir. 2018’den farklı olarak piyasa, acil durum artışlarının doğada kısa ömürlü olacağının kolayca farkına varabilir. Sonuç olarak, faiz oranlarındaki artış etkisi azalabilir. Bu bağlamda, bir sonraki Lira Krizi’nin ortadan kaldırılması çok daha zor olabilir.

Sizce Lira Ne Kadar Daha Düşecek?

Böyle bir senaryoda, devalüasyon oranını tahmin etmek neredeyse imkansızdır. Döviz kurlarına ilişkin tahminlerimiz, böyle bir senaryodan korkmamızın kaba göstergelerinden başka bir şey değildir. 2020 Mart Ayı için Bir Euro karşılığını 9,30 Lira, bir dolar karşılığını da 7,75 Lira olarak bekliyoruz. Bu riskler ışığında, Türkiye Küresel Ekonomisi’ne yönelik Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) tahminimizi de ayarladık.

2019 için şimdi, eksi yüzde iki düşüş bekliyoruz. 2020 için de, küçülen bir ekonomi bekliyoruz. Erdoğan’ın parasal deneyinin başarısız olacağına inanıyoruz.

Ve Sonra?

Türkiye daha sonra Uluslararası Para Fonu’ndan uluslararası yardıma başvurmalıdır. Ancak bu, muhtemelen para politikasında köklü bir değişime neden olacaktır. Bu senaryoda tek alternatif, sermaye kontrollerinin getirilmesi olacaktır. Bununla birlikte, bunlar uzun vadede daha zararlı sonuçlarla ilişkilendirilebilir. Türkiye’nin iyileşmeden önce bir gözyaşı vadisinden geçmesi gerekeceğinden korkuyoruz.

Lirası Değer Kaybettiğinden Emin Görünüyorsa, Neden Bu Gelişmeye Karşı Büyük Bir Spekülasyon ya da Koruma Söz konusu Değildir?

Yüksek verimli para birimlerinde sözde kısa pozisyonlar, genellikle çekici değildir. Euro karşısında düşen Lira Spekülasyon Maliyeti, şu anda yıllık yaklaşık yüzde 18’dir. Çok az sayıda profesyonel yatırımcı, bu tür maliyetlere karşı spekülasyon yapma ya da bu riskten korunma cesaretine sahip bulunmaktadır. Lirası Devalüasyonu’nun hızlı dalgalar halinde gerçekleşeceğine inanıyoruz. Çünkü Piyasa Katılımcıları, halihazırda Türk Para Birimi ile ilgili görüşlerine göre yatırım yapmak zorunda kalacakları gibi davranmıyorlar.

Türkiye’nin Merkez Bankası ile İlişkileri Benzersiz Midir?

Birçok ülkede, Merkez Bankası’nın Bağımsızlığı, saldırı altında. Bunu Avrupa’da ve özellikle ABD’de görüyoruz. Politika, merkez bankacılarını çalışmalarında etkilediği sürece, herhangi bir ülke para biriminin zayıflamasına neden olabilir. Bu, Türkiye’nin bir özelliği değil. Ancak, Türkiye’deki siyasi etki derecesi, özellikle yüksektir. Döviz Piyasası, uzun zamandır Türkiye Merkez Bankası’nın Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın baskısı altında olduğundan şüphelenmektedir. Merkez Bankası Başkanı’nın görevden alınmasıyla birlikte, artık bu husustaki tüm şüpheler ortadan kalkmış görünüyor.

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.