SAĞLIK ALANINDA ÇIĞIR AÇACAK BULUŞ; “ ANTİ BAKTERİYEL LİF GELİŞTİRİLDİ.”

TEKNOLOJİ 15.03.2019 - 14:44, Güncelleme: 17.02.2023 - 08:17 4019+ kez okundu.
 

SAĞLIK ALANINDA ÇIĞIR AÇACAK BULUŞ; “ ANTİ BAKTERİYEL LİF GELİŞTİRİLDİ.”

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi bilim insanları geliştirdikleri antibakteriyel lif sayesinde bu soruna önemli bir çözüm getirdiler.
Günlük hayatımızda karşılaştığımız bakteri ve mikroplar, steril hastane ortamında daha da güçlenerek yaşamlarına devam ediyorlar. Üstelik bu bakteri ve mikroplar hastaların ölümüne dahi neden olabiliyor. Ancak MAKÜ’lü bilim insanları geliştirdikleri antibakteriyel lif sayesinde bu soruna önemli bir çözüm getirdiler. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Laboratuvarları’nda yüzde yüz yerli olarak üretilen antibakteriyel liflerden yapılan pek çok kullan at hastane malzemesi insan sağlığı için tehlike arz eden bakterilere oldukça dayanıklı. Böylece hastaların daha steril ortamda kalmalarının yanında bu sektördeki dışa bağımlılıkta azaltılabilecek. TÜBİTAK Destekli Proje ile MAKÜ’de Antibakteriyel Lif Geliştirildi. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nde TÜBİTAK destekli proje sonucunda üretilen anti bakteriyel lif sayesinde hastane mikroplarının önüne geçilerek hastane enfeksiyonu kaynaklı can kayıpları önlenebilecek. Ayrıca Türkiye’nin medikal sektörde dışa bağımlılığı da bu lif sayesinde düşürülecek. Hastane Enfeksiyonları Önlenebilecek Projenin çıkış noktası hakkında bilgiler aktaran Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Mehmet EMEN, ülkemizde 3 hastadan 2’sinde hastane mikrobu kaynaklı enfeksiyon görüldüğünü vurgulayarak “Hastane mikrobu olarak bilinen bazı bakteriler tüm dünyada sakatlanma ve can kayıplarına neden olmaktadır. Bu bakteriler aynı zamanda antibiyotiklere karşı direnç geliştirmiştir. Sürekli yeni antibiyotik geliştirilmesi üzerine yapılan çalışmalar sürmektedir ancak direnç geliştirmesi nedeniyle tedavi süreci de oldukça uzun sürmektedir. 2012 istatistiklerine göre ülkemizde hastane mikrobu enfeksiyonuna yakalanma oranı 3 hastadan 2 sinde görülmektedir. Bu oran hem Avrupa Birliği hem de Amerika Birleşik Devletleri’ndeki orandan çok daha yüksektir. Yine 2012 istatistiğine göre ülkemizdeki hasta başına tedavi maliyeti yaklaşık 5.500 TL olarak bildirilmiştir. Bu sebeple bu tür bakterilere ve patojenlere karşı antibiyotiklerin dışında yeni tekstil malzemelerin üretilmesi önem kazanmıştır. Projemiz bu noktaya odaklanmıştır.” şeklinde konuştu. Türkiye’nin Medikal Sektörde Dışa Bağımlılığı Azalacak Farklı üniversitelerin de destek verdiği proje ile yurt dışından ithal edilen medikal malzemelere duyulan ihtiyacında azalacağının altını çizen Prof. Dr. Fatih Mehmet EMEN, “Kişi başına tedavi maliyeti oldukça yüksek olduğu için ve buna alternatif ürünler de yurt dışından tedarik edildiği için oldukça yüklü bir miktar paramız yurtdışına bu ürünleri satın almak için harcanıyor. Projemiz başarıyla gerçekleşti. Bundan sonra patentleme süreci tamamlanıp seri üretime geçirilebilirse ülkemizin bu alandaki yurt dışına bağımlılığı da azaltılmış olacaktır. Bu ürün içerisinde laboratuvarımızda hazırlamış olduğumuz kimyasal malzemeler var. Bunlar biyoaktif tekstil lifleri içerisine yerleştirildi. Kullanım alanlarını kullan at kıyafetler şeklinde düşünebiliriz. Önlükler, çarşaflar, yatak örtüleri, hastane personelinin giydiği kıyafetler olabileceği gibi lifleri eğirerek iplik haline getirebilirsiniz ve dokuyarak kumaş elde edebilirsiniz. Bu ürün özellikle antibiyotiklere karşı direnç göstermiş hastane mikroplarına karşı bir alternatif destek olarak kullanılacak böylece hem maliyeti düşüreceksiniz hem de hastanın hastanede kalış süresi azalacağından, hastane personelinin iş yükünü de azaltmış oluyorsunuz ve bununla da devlete olan maliyeti düşürmüş oluyorsunuz.” vurgusunu yaptı. Yerli Üretim ile Maliyet Düşürülebilir Proje ekibinden Çankırı Karatekin Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Ruken Esra DEMİRDÖĞEN ise üretilen antibakteriyel lifin hem ülke ekonomisine hem de doğaya katkısına değinerek “Ürünün ham maddesinden tutun da ürettiğimiz teknolojinin dahi bizim tarafımızdan dizayn edilip yine ekibimizdeki arkadaşlarımızla yerli üretim olarak yapılması maliyeti çok düşürmektedir. Bunun dünya pazarlarındaki yerini göz önünde bulunduracak olursak hem maliyet etkin hem de doğa dostu olması nedeniyle ülkemize pek çok alanda avantaj sağlanması beklenmektedir. Pazar değerini göz önünde bulunduracak olursak 2016 yılında 1,6 trilyon Amerikan Doları, 2022 yıllarında bu sayının ona katlanarak 10 trilyon Amerikan doları gibi bir pazara ulaşması, bu pazarda da bizim de içinde bulunduğumuz Asya Pasifik Bölgesinin büyük taleple gelmiş olması bu üretime ülkemizdeki yerli üreticilerimizin, bilim insanlarımızın da ne kadar önem vermesi gerektiğini ortaya koymaktadır.” dedi.
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi bilim insanları geliştirdikleri antibakteriyel lif sayesinde bu soruna önemli bir çözüm getirdiler.

Günlük hayatımızda karşılaştığımız bakteri ve mikroplar, steril hastane ortamında daha da güçlenerek yaşamlarına devam ediyorlar. Üstelik bu bakteri ve mikroplar hastaların ölümüne dahi neden olabiliyor. Ancak MAKÜ’lü bilim insanları geliştirdikleri antibakteriyel lif sayesinde bu soruna önemli bir çözüm getirdiler. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Laboratuvarları’nda yüzde yüz yerli olarak üretilen antibakteriyel liflerden yapılan pek çok kullan at hastane malzemesi insan sağlığı için tehlike arz eden bakterilere oldukça dayanıklı. Böylece hastaların daha steril ortamda kalmalarının yanında bu sektördeki dışa bağımlılıkta azaltılabilecek.

TÜBİTAK Destekli Proje ile MAKÜ’de Antibakteriyel Lif Geliştirildi.

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nde TÜBİTAK destekli proje sonucunda üretilen anti bakteriyel lif sayesinde hastane mikroplarının önüne geçilerek hastane enfeksiyonu kaynaklı can kayıpları önlenebilecek. Ayrıca Türkiye’nin medikal sektörde dışa bağımlılığı da bu lif sayesinde düşürülecek.

Hastane Enfeksiyonları Önlenebilecek

Projenin çıkış noktası hakkında bilgiler aktaran Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Mehmet EMEN, ülkemizde 3 hastadan 2’sinde hastane mikrobu kaynaklı enfeksiyon görüldüğünü vurgulayarak “Hastane mikrobu olarak bilinen bazı bakteriler tüm dünyada sakatlanma ve can kayıplarına neden olmaktadır. Bu bakteriler aynı zamanda antibiyotiklere karşı direnç geliştirmiştir. Sürekli yeni antibiyotik geliştirilmesi üzerine yapılan çalışmalar sürmektedir ancak direnç geliştirmesi nedeniyle tedavi süreci de oldukça uzun sürmektedir. 2012 istatistiklerine göre ülkemizde hastane mikrobu enfeksiyonuna yakalanma oranı 3 hastadan 2 sinde görülmektedir. Bu oran hem Avrupa Birliği hem de Amerika Birleşik Devletleri’ndeki orandan çok daha yüksektir. Yine 2012 istatistiğine göre ülkemizdeki hasta başına tedavi maliyeti yaklaşık 5.500 TL olarak bildirilmiştir. Bu sebeple bu tür bakterilere ve patojenlere karşı antibiyotiklerin dışında yeni tekstil malzemelerin üretilmesi önem kazanmıştır. Projemiz bu noktaya odaklanmıştır.” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin Medikal Sektörde Dışa Bağımlılığı Azalacak

Farklı üniversitelerin de destek verdiği proje ile yurt dışından ithal edilen medikal malzemelere duyulan ihtiyacında azalacağının altını çizen Prof. Dr. Fatih Mehmet EMEN, “Kişi başına tedavi maliyeti oldukça yüksek olduğu için ve buna alternatif ürünler de yurt dışından tedarik edildiği için oldukça yüklü bir miktar paramız yurtdışına bu ürünleri satın almak için harcanıyor. Projemiz başarıyla gerçekleşti. Bundan sonra patentleme süreci tamamlanıp seri üretime geçirilebilirse ülkemizin bu alandaki yurt dışına bağımlılığı da azaltılmış olacaktır. Bu ürün içerisinde laboratuvarımızda hazırlamış olduğumuz kimyasal malzemeler var. Bunlar biyoaktif tekstil lifleri içerisine yerleştirildi. Kullanım alanlarını kullan at kıyafetler şeklinde düşünebiliriz. Önlükler, çarşaflar, yatak örtüleri, hastane personelinin giydiği kıyafetler olabileceği gibi lifleri eğirerek iplik haline getirebilirsiniz ve dokuyarak kumaş elde edebilirsiniz. Bu ürün özellikle antibiyotiklere karşı direnç göstermiş hastane mikroplarına karşı bir alternatif destek olarak kullanılacak böylece hem maliyeti düşüreceksiniz hem de hastanın hastanede kalış süresi azalacağından, hastane personelinin iş yükünü de azaltmış oluyorsunuz ve bununla da devlete olan maliyeti düşürmüş oluyorsunuz.” vurgusunu yaptı.

Yerli Üretim ile Maliyet Düşürülebilir

Proje ekibinden Çankırı Karatekin Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Ruken Esra DEMİRDÖĞEN ise üretilen antibakteriyel lifin hem ülke ekonomisine hem de doğaya katkısına değinerek “Ürünün ham maddesinden tutun da ürettiğimiz teknolojinin dahi bizim tarafımızdan dizayn edilip yine ekibimizdeki arkadaşlarımızla yerli üretim olarak yapılması maliyeti çok düşürmektedir. Bunun dünya pazarlarındaki yerini göz önünde bulunduracak olursak hem maliyet etkin hem de doğa dostu olması nedeniyle ülkemize pek çok alanda avantaj sağlanması beklenmektedir. Pazar değerini göz önünde bulunduracak olursak 2016 yılında 1,6 trilyon Amerikan Doları, 2022 yıllarında bu sayının ona katlanarak 10 trilyon Amerikan doları gibi bir pazara ulaşması, bu pazarda da bizim de içinde bulunduğumuz Asya Pasifik Bölgesinin büyük taleple gelmiş olması bu üretime ülkemizdeki yerli üreticilerimizin, bilim insanlarımızın da ne kadar önem vermesi gerektiğini ortaya koymaktadır.” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.