SANATÇI DUYARLILIĞI KONUSUNDA KAVAKLI RUM KİLİSESİ

GÜNDEM 23.05.2023 - 16:45, Güncelleme: 23.05.2023 - 16:45 4514+ kez okundu.
 

SANATÇI DUYARLILIĞI KONUSUNDA KAVAKLI RUM KİLİSESİ

Burdur doğumlu THM Sanatçısı Sümer Ezgü, Zafer Mahallesinde bulunan Kavaklı Rum Kilisesi konusundaki düşüncelerini dile getirerek açıklamalarda bulundu.
Türk Halk Müziği Sanatçısı Sümer Ezgü; Yörenin halk türkülerine önem verdiği kadar bu ilgisini yörenin kültürü ve halk oyunlarına hakim bir sanatçı olarak bilinmektedir. Burdur de derneğin genel kurulunu yapan “Bayşa- der” Burdur Şairler ve yazarlar derneğine gönderdiği yazısında dağa tarihi müzesi konusunda şu görüşlerine yer vermiştir. Sanatçı Sümer Ezgü; Bizim çocukluğumuzda Zafer sinemesı olarak kulmlanılan bir kilise vardı. Rumların varlığı tüm Anadolu’da olduğu gibi Burdur’da bir gerçektir. Mesela Karinom ismiyle  bilinen Karin bir rum kızıdır. Ben Ankara da iken Zafer sineması olarak kullanılan bu kilisenin üzerindeki maalesef dinsel neledenlerle boyanan rölyeflerin ortaya çıkarılabilmesi için Kültür Bakanlığı’nda görüşmüştüm. Ne oldu tam olarak bilmiyorum fakat orada Doğa Müzesi olarak  Mastadon Fil fosilleri ve çeşitli hayvan iskeletlerinin sergilendiğini öğrendim. Doğa müzesi ise mantığı itibarı ile dinsel mekanda olmaz! Malta da Barbaros Hayrettin Paşa Camii’ini gezdim içinde balık fosilleri, flamingo kuşlarının kemikleri, balina iskeleti görseydim bu ne alaka diye çok garipserdim. Ya da Endenozya’da camiye gergedan iskeleti koysalar abes olmaz m? Aslında orası okuduğumuz bilgilere göre Kavaklı Rum Ortadoks Kilisesi olarak 1800’lü yıllarda yaptırılan 3 kiliseden biri olarak günümüze kadar gelen bir kültür mirasıdır. Dini bir yapı olarak yıl boyu ziyarete ve belli zamanlarla da ayinlere açılabilir. Tarih öncesini belgeleyen iskeletler iskeletler ise oradan alınıp Burdur Doğa Müzesi adıyla yeni bir binada sergilenir. Hatta Burdur’lu sanatçı dostumuz Durul Bakan’ın derelerden topladığı ağaç parçalarından kocaman bir kartal heykeli Doğa Müzesi’nin ön bahçesine yakışmaz mı? Kavaklı Ruk Kilisesi yılın belli zamanlarında ayinlere açılırsa inanç turizmi açısından Burdur tıpkı Selçukta’ki Meryem Ana Kilisesi, ya da  Demrede’ki Noel Baba Kilisesi Olarak bilinen Aziz (ST) Nikolas Anıt Müzesi gibi çekim merkezi olup daha çok ziyaretçi alacaktır. Kilise için başka kullanım başka bir kullanım örneği vereceğim; 1583’lere dayanan İstanbul’daki Rum Ortadoks Kilisesi dini bir müzedir ama aynı zamanda müzik oradaki insanlar için müzik dinletileri mekanıdır. Kavaklı Rum Kilisesi de akustiği ve genel havası itibarı ile müzik dinletilerine uygun olacağı için Burdur da çok özel ve kullanılabilir anlamlı sanatsal yapı olarak da simgelenecektir. Zaten bu kiliselerde geçmişte kilise orgu ve kilise koroları vardı. Son olarak söyleyeceğim dünyada yaşanmaşlık çok değerlidir çünkü kültür barındırır. Bizim ise ülkemiz de sanat yapmaktan değil gerçek sanat ortamları yaratmaktan yoruluyor. Popilizim peşinde koşmak gençliğinde içini boşaltıyor, bozulan yollar, patlayan su boruları, kanalizasyon tamir edilebilir ama kaybedilen kültür bir daha tamir edilemez. Geleneği devam ettiren yerel insanlar özenle desteklenmeli, kurslar açılmalı, çocuklara bu kültür aktarılmalıdır. Yerelden evrensele denen sanata özel projeler planlanmalıdır. Türkiye de üniversiteler ne yazık ki bugün çoğunlukla kapalı devre görünümündedir. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi ticari potansiyeli olmaktan öte kent yaşamında her alanda olacağı gibi sanat alanında da bilgi birikimi ile daha çok yer almalı yerel yönetimlerce talep edilmeli ortak projeler geliştirilmelidir
Burdur doğumlu THM Sanatçısı Sümer Ezgü, Zafer Mahallesinde bulunan Kavaklı Rum Kilisesi konusundaki düşüncelerini dile getirerek açıklamalarda bulundu.

Türk Halk Müziği Sanatçısı Sümer Ezgü; Yörenin halk türkülerine önem verdiği kadar bu ilgisini yörenin kültürü ve halk oyunlarına hakim bir sanatçı olarak bilinmektedir. Burdur de derneğin genel kurulunu yapan “Bayşa- der” Burdur Şairler ve yazarlar derneğine gönderdiği yazısında dağa tarihi müzesi konusunda şu görüşlerine yer vermiştir.

Sanatçı Sümer Ezgü; Bizim çocukluğumuzda Zafer sinemesı olarak kulmlanılan bir kilise vardı. Rumların varlığı tüm Anadolu’da olduğu gibi Burdur’da bir gerçektir. Mesela Karinom ismiyle  bilinen Karin bir rum kızıdır. Ben Ankara da iken Zafer sineması olarak kullanılan bu kilisenin üzerindeki maalesef dinsel neledenlerle boyanan rölyeflerin ortaya çıkarılabilmesi için Kültür Bakanlığı’nda görüşmüştüm. Ne oldu tam olarak bilmiyorum fakat orada Doğa Müzesi olarak  Mastadon Fil fosilleri ve çeşitli hayvan iskeletlerinin sergilendiğini öğrendim. Doğa müzesi ise mantığı itibarı ile dinsel mekanda olmaz! Malta da Barbaros Hayrettin Paşa Camii’ini gezdim içinde balık fosilleri, flamingo kuşlarının kemikleri, balina iskeleti görseydim bu ne alaka diye çok garipserdim. Ya da Endenozya’da camiye gergedan iskeleti koysalar abes olmaz m? Aslında orası okuduğumuz bilgilere göre Kavaklı Rum Ortadoks Kilisesi olarak 1800’lü yıllarda yaptırılan 3 kiliseden biri olarak günümüze kadar gelen bir kültür mirasıdır. Dini bir yapı olarak yıl boyu ziyarete ve belli zamanlarla da ayinlere açılabilir. Tarih öncesini belgeleyen iskeletler iskeletler ise oradan alınıp Burdur Doğa Müzesi adıyla yeni bir binada sergilenir. Hatta Burdur’lu sanatçı dostumuz Durul Bakan’ın derelerden topladığı ağaç parçalarından kocaman bir kartal heykeli Doğa Müzesi’nin ön bahçesine yakışmaz mı? Kavaklı Ruk Kilisesi yılın belli zamanlarında ayinlere açılırsa inanç turizmi açısından Burdur tıpkı Selçukta’ki Meryem Ana Kilisesi, ya da  Demrede’ki Noel Baba Kilisesi Olarak bilinen Aziz (ST) Nikolas Anıt Müzesi gibi çekim merkezi olup daha çok ziyaretçi alacaktır. Kilise için başka kullanım başka bir kullanım örneği vereceğim; 1583’lere dayanan İstanbul’daki Rum Ortadoks Kilisesi dini bir müzedir ama aynı zamanda müzik oradaki insanlar için müzik dinletileri mekanıdır. Kavaklı Rum Kilisesi de akustiği ve genel havası itibarı ile müzik dinletilerine uygun olacağı için Burdur da çok özel ve kullanılabilir anlamlı sanatsal yapı olarak da simgelenecektir. Zaten bu kiliselerde geçmişte kilise orgu ve kilise koroları vardı.

Son olarak söyleyeceğim dünyada yaşanmaşlık çok değerlidir çünkü kültür barındırır. Bizim ise ülkemiz de sanat yapmaktan değil gerçek sanat ortamları yaratmaktan yoruluyor. Popilizim peşinde koşmak gençliğinde içini boşaltıyor, bozulan yollar, patlayan su boruları, kanalizasyon tamir edilebilir ama kaybedilen kültür bir daha tamir edilemez. Geleneği devam ettiren yerel insanlar özenle desteklenmeli, kurslar açılmalı, çocuklara bu kültür aktarılmalıdır. Yerelden evrensele denen sanata özel projeler planlanmalıdır. Türkiye de üniversiteler ne yazık ki bugün çoğunlukla kapalı devre görünümündedir. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi ticari potansiyeli olmaktan öte kent yaşamında her alanda olacağı gibi sanat alanında da bilgi birikimi ile daha çok yer almalı yerel yönetimlerce talep edilmeli ortak projeler geliştirilmelidir

Burdur HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.