TURİZM DE SOMURTAN YÜZLER GÜLMEYE BAŞLADI

TURİZM 13.07.2016 - 08:27, Güncelleme: 17.02.2023 - 08:17 4718+ kez okundu.
 

TURİZM DE SOMURTAN YÜZLER GÜLMEYE BAŞLADI

Bayramdan dolayı tesisler biraz nefes almışlardı ama ayların soluksuzluğu her an her yerde bir şekilde belliydi.
Kendimce bir araştırma yapmak ve bazı tespitlerde bulunmak için Yürüdüm, merdivenden indim, sonra yukarılara çıktım, çalışanları izledim, yüzenleri, havuza atlayanları, çocuklarının peşinden gezenlerini, eşiyle sohbet edenleri hatta tartışanları… Çoğunluk Türk misafirlerdi. Ne yazık ki yabancılar azdı. Bayramdan dolayı tesisler biraz nefes almışlardı ama ayların soluksuzluğu her an her yerde bir şekilde belliydi. Ben turizmciydim, otelciyim, turizm neferlerinin ne çok çalıştıklarını iyi bilenlerdenim. Zamanla yarışırlar. Misafirler tatil için gelmişlerdir, eksik istemezler, aksaklığa tahammül edemezler. Bunun içindir ki turizmci çok çalışır. Güler yüzlü olmak zorundadır, gelen misafirler dinlenmeye, eğlenmeye, ruhlarını zenginleştirmeye bir çeşit yenilenmeye gelmişlerdir. Haklı olarak isteklerinin tam olmasını arzu ederler ki bu da onların en doğal haklarıdır. Turizmci de zaten bunu ziyadesi ile bilir ve yerine getirmek için çabalar. Şimdilerde çok daha çok çalışmak kalabalıkları ağırlamak isteğindeler. Uzun yıllardır bu taraflarda böylesine bir turist sessizliği yoktu. Çalışanlar uykusuz gecelerini gündüzlere devrediyorlardı. İstekleri tesisleri dolsun, turist iş demektir. Geçim demektir, nafaka demektir. Bu muhteşem tesislerin renklenmesi, mutlu seslerin yükselmesi gerekir. Ağırlananlar kadar ağırlayanlarda mutlu olmak isterler. Turizm budur ve BACASIZ SANAYİDİR.   İzledim, gençlerin, çalışanların; memnun olsunlar diye gelen misafirlere verdikleri çabayı gördüm. Birçoğu ile konuştum, dertleştim. Onların telaşlarına bir çeşit endişelerine şahit oldum. Tatilimden lezzet aldım mı? Sonlara doğru ilk Rus misafirler gelmeye başladığında idarecilerin ve çalışanların heyecanları arttıktan sonra – evet. Sadece onu konuşuyorlardı. “Biliyor musun” diyordu bir çalışan şefine; “İlk Rus kafilesi havaalanına inmiş.” Bu daralmışlıkların ferahlığı olacaktır. Elbette diğer ülkelerden de gelecek misafirlerle çalışanlar çok çalıştıkları için asla şikâyet etmeyeceklerdir. Ben 18 yıl turizmciydim, şikâyet yoktur bizlerde. Biz Türk’üz ve misafirperveriz ve neyin ne olduğunu iyi biliriz. Misafirlerimiz gelsin ki, bacamızın dumanı tütsün.   Bir şeyi fark ettim. Ben tatil yapan kısmından ziyade çalışan kısmında daha mutluymuşum. Yok-yok nankörlük yapmamam gerekiyor. Bu tatil arası bana çok iyi geldi. Hele de boş kalan tesisler dolmaya başladıkça daha bir deniz berrak, gökyüzü mavi, ağaçlar yeşil, çiçekler tatil yapanlar gibi rengarenk görülmeye başladı. Gülümsedim. Yürüdüm. Sıra yeni kitabımın yazılmasına kışın açacağım serginin tablolarını yapmaya geldi.    
Bayramdan dolayı tesisler biraz nefes almışlardı ama ayların soluksuzluğu her an her yerde bir şekilde belliydi.

Kendimce bir araştırma yapmak ve bazı tespitlerde bulunmak için Yürüdüm, merdivenden indim, sonra yukarılara çıktım, çalışanları izledim, yüzenleri, havuza atlayanları, çocuklarının peşinden gezenlerini, eşiyle sohbet edenleri hatta tartışanları…

Çoğunluk Türk misafirlerdi.

Ne yazık ki yabancılar azdı.

Bayramdan dolayı tesisler biraz nefes almışlardı ama ayların soluksuzluğu her an her yerde bir şekilde belliydi.

Ben turizmciydim, otelciyim, turizm neferlerinin ne çok çalıştıklarını iyi bilenlerdenim.

Zamanla yarışırlar. Misafirler tatil için gelmişlerdir, eksik istemezler, aksaklığa tahammül edemezler. Bunun içindir ki turizmci çok çalışır. Güler yüzlü olmak zorundadır, gelen misafirler dinlenmeye, eğlenmeye, ruhlarını zenginleştirmeye bir çeşit yenilenmeye gelmişlerdir.

Haklı olarak isteklerinin tam olmasını arzu ederler ki bu da onların en doğal haklarıdır.

Turizmci de zaten bunu ziyadesi ile bilir ve yerine getirmek için çabalar.

Şimdilerde çok daha çok çalışmak kalabalıkları ağırlamak isteğindeler. Uzun yıllardır bu taraflarda böylesine bir turist sessizliği yoktu. Çalışanlar uykusuz gecelerini gündüzlere devrediyorlardı.

İstekleri tesisleri dolsun, turist iş demektir. Geçim demektir, nafaka demektir.

Bu muhteşem tesislerin renklenmesi, mutlu seslerin yükselmesi gerekir. Ağırlananlar kadar ağırlayanlarda mutlu olmak isterler.

Turizm budur ve BACASIZ SANAYİDİR.

 

İzledim, gençlerin, çalışanların; memnun olsunlar diye gelen misafirlere verdikleri çabayı gördüm.

Birçoğu ile konuştum, dertleştim. Onların telaşlarına bir çeşit endişelerine şahit oldum.

Tatilimden lezzet aldım mı?

Sonlara doğru ilk Rus misafirler gelmeye başladığında idarecilerin ve çalışanların heyecanları arttıktan sonra – evet.

Sadece onu konuşuyorlardı.

“Biliyor musun” diyordu bir çalışan şefine;

“İlk Rus kafilesi havaalanına inmiş.”

Bu daralmışlıkların ferahlığı olacaktır.

Elbette diğer ülkelerden de gelecek misafirlerle çalışanlar çok çalıştıkları için asla şikâyet etmeyeceklerdir. Ben 18 yıl turizmciydim, şikâyet yoktur bizlerde.

Biz Türk’üz ve misafirperveriz ve neyin ne olduğunu iyi biliriz.

Misafirlerimiz gelsin ki, bacamızın dumanı tütsün.

 

Bir şeyi fark ettim.

Ben tatil yapan kısmından ziyade çalışan kısmında daha mutluymuşum. Yok-yok nankörlük yapmamam gerekiyor.

Bu tatil arası bana çok iyi geldi.

Hele de boş kalan tesisler dolmaya başladıkça daha bir deniz berrak, gökyüzü mavi, ağaçlar yeşil, çiçekler tatil yapanlar gibi rengarenk görülmeye başladı.

Gülümsedim.

Yürüdüm.

Sıra yeni kitabımın yazılmasına kışın açacağım serginin tablolarını yapmaya geldi.

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.