BURDURUM'UN AVCILARI FERMALI AV KÖPEKLERİ IRK VE MERA YARIŞMASI - KOVUCU I(KOPOYLAR) IRK VE GÜZELLİK YARIŞMASINDA BULUŞTU

BİR ŞAİRİN GEZİ YAZILARI (BURDUR)

 

BURDUR’UN AVCILARI BU DEFA KÖPEK GÜZELLİK YARIŞMASINDA BULUŞTU

Bir göl kıyısında gelenekle geleceğin buluşması

 

Yörük kültürünün temel taşlarından biri olan avcılık, yalnızca geçimle ilgili değil; doğayla kurulan bir dostluğun, ata yadigârı bir geleneğin parçasıdır. Dağları, ovaları adımlayan atalarımızın izinde, onların ruhunu taşıyan avcılar ve sadık dostları olan köpekler, bugün hâlâ bu kültürü yaşatmaya devam ediyor. Avlaklarda iz süren, yabanın dilini anlayan bu köpekler artık yalnızca avın değil, kültürün de birer sembolü hâline geldi.

 

18 Mayıs 2025 tarihinde Burdur Gölü kıyısında gerçekleştirilen “Fermalı Av Köpekleri Irk ve Mera Yarışması” tam da bu ruhu yansıtan bir buluşmaya dönüştü. Sadece köpeklerin değil, geleneklerin, özlemlerin, ortak hatıraların yarıştığı bir gündü bu. Burdur’un dört bir yanından gelen avcılar ve doğaseverler göl kenarında bir araya geldi. Kimileri köpeğini av bulma yeteneğiyle öne çıkarmak isterken, kimileri onun zarif duruşunu, yürüyüşünü, tırnak ve diş yapısını sergilemek için yarışmaya katıldı.

 

Ancak alandaki en büyük güzellik ne bir köpeğin kaslı adımlarıydı ne de parlak tüyleri… Asıl güzellik, Burdur YÖR-KAY-DER tarafından kurulan kıl çadırda saklıydı. Siyah keçeden örülmüş bu çadır, yüzyıllar öncesinin avlak çadırlarını hatırlatır gibiydi. İçinde tütsü kokan bir geçmiş vardı sanki. Her ayrıntısıyla tarih kokan bu çadırda, sanki göçer bir ailenin izleri, geçmişin sıcaklığı, doğayla iç içe yaşamanın izzeti vardı. Gelen geçen başını uzatıp içeri baktığında sadece bir çadır değil, bir hatıranın kapısını aralar gibiydi.

 

Etkinlikte mikrofonu uzattığımız Burdur YÖR-KAY-DER Başkanı Alattin Kalkan, bu duyguyu şöyle özetledi:

“O eski günleri yaşar gibiyiz. Bu tür etkinlikler çoğalarak artmalı. Çünkü toplum olarak eskiye olan özlemimizi, geleceğe dönük bir arzuya dönüştürmeliyiz.”

Bu sözler, sadece bir temenni değil, aslında halkın yüreğinde taşıdığı geçmişe duyulan sevginin ve kültüre sahip çıkma iradesinin en samimi yansımasıydı.

 

Yarışmada İngiliz ve Continental ırkları ile birlikte kopoylar da sahne aldı. Her biri doğayla uyum içinde büyümüş, avcının sesine kulak kesilmiş, arazinin kokusunu ezberlemiş canlılardı. Hakemliğini Bora Pir ve Ali Şencan’ın yaptığı yarışmanın organizasyonu ise Burdur Merkez 1933 Avcılar Balıkçılar Derneği’nin omuzlarında şekillendi. Dernek Başkanı Ahmet Eryağcı ve yardımcısı İbrahim Yüncü, geçmişle bugünü bir araya getiren bu kültürel şöleni özveriyle yürüttü.

 

Bugünün çocukları belki ilk kez bir kıl çadırın gölgesine girdi, belki ilk kez bir kopoyun burnunu avlağa doğrulttuğunu izledi. Ama farkında olmasalar da o gün, bir hafızaya tanıklık ettiler. Çünkü bu etkinlik, sadece bir yarışma değil; bir milletin doğayla, gelenekle ve duyguyla olan bağını diri tutma çabasıydı.

 

Ve en kıymetli ödül, birincilik madalyası değil; bir çadırın gölgesinde geçmişi bugünde yaşatabilmekti.

18.05.2025

Hüseyin Yıldız (Kalemşah)

Kültür ve Turizm Bakanlığı Halk Şairi