Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerini gündeme taşıyan Gergerlioğlu, özellikle tutuklu öğrencilerin durumu ve cezaevindeki insani koşullara dikkat çekti.

Gergerlioğlu’nun ziyaretinde görüştüğü kadın mahpuslar arasında üniversite son sınıf öğrencileri de yer aldı. Tıp fakültesi, bilgisayar mühendisliği ve psikoloji gibi bölümlerde okuyan genç kadınların, yalnızca yurt dışına çıkmış olmaları nedeniyle 53 gündür tutuklu olduklarını aktaran Gergerlioğlu, öğrencilerin iddianame bile hazırlanmadığı için eğitimlerine devam edemediklerini vurguladı.

Öğrencilerin “Bir devlet bize bunu neden yapar? Biz bu ülkenin vatandaşı değil miyiz?” şeklindeki feryatlarını aktaran Gergerlioğlu, gözaltı sürecinde öğrencilerin kötü muameleye maruz kaldığını, baskıyla ifadeye zorlandıklarını söyledi.

Gergerlioğlu, cezaevlerindeki fiziksel koşulların da çok kötü olduğunu ifade etti. 1200 kişilik kapasiteye sahip L Tipi Cezaevi'nde yaklaşık 3000 kişinin kaldığını, vantilatör bulunmadığını ve mahpusların sıcak suya erişemediğini belirtti. 53 gündür sıcak suya ulaşamayan öğrencilerin, güneşte şişelerde su ısıtarak yıkanmaya çalıştıklarını söyledi.

Bayramda cezaevinde lağımın patladığını da ifade eden Gergerlioğlu, koğuşları pis suların bastığını, sonrasında hamam böceklerinin çoğaldığını ancak bu sorunlara kalıcı çözümler getirilmediğini dile getirdi.

Ziyareti sırasında hamile bir mahpus olan 42 yaşındaki Hatice Doğru’nun da durumuna dikkat çeken Gergerlioğlu, Doğru’nun daha önce düşük yaptığını ve bu hamileliğin de riskli olduğunu ifade etti. Gözaltı ve tutukluluk sürecinde yaşadığı stres nedeniyle ciddi sağlık sorunları yaşayan Doğru’nun yalnızca bir saat uyuyabildiğini, çarpıntı ve nefes darlığı çektiğini söyledi. “Bu bebek düşerse, ölürse bunun sorumlusu kim olacak?” diye soran Gergerlioğlu, Adalet Bakanlığı ve ilgili mahkemelere çağrıda bulundu.

Açık Cezaevi ziyaretinde de yoğunluk dikkat çekerken, 600 kişilik kapasitede 1300 kişinin kaldığı, 10 kişilik odalarda 22 kişinin yaşadığı bilgisi paylaşıldı. Yer olmadığı için mahpusların koridorlarda ve tuvalet önlerinde yattığını aktaran Gergerlioğlu, “Yargı bu şekilde işlemez” diyerek adalet sistemindeki sorunlara dikkat çekti.

Gergerlioğlu, H Tipi Cezaevi’nde görüştüğü bazı öğrencilerin anne babalarının Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen kişiler olduğunu ve bu gençlerin sırf aileleri nedeniyle tutuklandığını belirtti. “İktidar KHK’lıların ardından şimdi de çocuklarını hedef alıyor” dedi.

Psikolojik sorunları olan genç bir mahpusun, cezaevine girmeden önce de rahatsız olduğu ancak tutuklandıktan sonra durumunun kötüleştiğini anlatan Gergerlioğlu, bu mahpusun dört kez intihar girişiminde bulunduğunu ve şu anda Adana’da hastanede tedavi gördüğünü belirtti.

Gergerlioğlu ayrıca MS hastası olan KHK mağduru Mehmet Hanifi Emeç’in durumuna da dikkat çekti. Emeç’in cezaevinde yatalak hale geldiğini ve tekerlekli sandalye ile görüşmeye getirildiğini belirten Gergerlioğlu, yıllardır kullandığı hayati ilacın dokuz aydır verilmediğini, bu nedenle durumunun daha da kötüleştiğini vurguladı. Adalet Bakanlığı’na çağrıda bulunan Gergerlioğlu, Emeç için acil infaz ertelemesi talebinde bulundu.

Bu haber, Gaziantep Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine ve adalet sistemindeki sorunlara ışık tutarken, başta öğrenciler ve hasta mahpuslar olmak üzere birçok kişinin yaşadığı mağduriyeti kamuoyuna taşıyor. Gergerlioğlu, yetkilileri bir kez daha sorumluluk almaya ve harekete geçmeye davet etti.