GÖL HEPİMİZİN, BURDUR HEPİMİZİN

GÜNDEM 30.01.2016 - 16:23, Güncelleme: 17.02.2023 - 08:17 3461+ kez okundu.
 

GÖL HEPİMİZİN, BURDUR HEPİMİZİN

Burdur ve Salda Gölü üzerinden yapılan üzücü, haksız, gereksiz itham ve sözlerin kamuoyunda infial yarattığı bir gündem yaşıyoruz
 Burdur “Göle Hayat Derneği Başkanı Dr. Süleyman Faki, Yaptığı yazılı açıklamada: “Burdur gölü, Salda gölü ve sulak alanlarla ilgili resmi bir ağızdan yapılan açıklama ve yorumlar, ne yazık ki talihsizlik olarak nitelendirilecek türden açıklama olarak şahsım ve dernek yönetim kurulu üyeleri tarafından kabul edilebilir. Bugüne kadar bu konuda emeği geçen resmi, sivil ve gönüllü teşekkülleri derinden yaralamıştır.  Sanayi atıklarıyla, kanalizasyonla yıllarca kirletilmiş, göle ulaşan akarsuların önüne hesapsızca yapılan akarsularla can damarları kesilmiş Burdur Gölümüz için, Burdur Gölü’nü kurtarma Eylem Planı uygulamaya koyuldu. Burdur Gölü’nün kurtarılması için bir eylem planı hazırlanması ve uygulamaya koyulması aşamasına nasıl gelindi?              Derneğimizin Kurucu Başkanı Yönetmen Şafak Türkel, “Bir belgesel, bir gölü kurtarabilir mi?” şiarıyla başlattığı çalışmalardan sonra, yaklaşık 2 buçuk yıl önce Orman ve Su İşleri Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Lütfi Akça’yı makamında ziyaret ederek yapılan çalışmaları ve taleplerini aktardı. Müsteşar Akça görüşmede, ülkedeki kuruma tehlikesindeki göllerin kurtarılması için bir eylem planı hazırlanmakta olduğu, Göle Yas projesi, Su Orucu etkinliklerinin dünya çapında ses getirmesinin de göz önüne alınarak, ilk eylem planı toplantısının Burdur Gölü'nde başlatılacağı müjdesini verdi.               Burdur Gölü Eylem Planının uygulaması sürecinde, Göle Hayat Derneği olarak görüşlerimizi hem ilgili kurumlara, hem de kamuoyuna yapmaktayız. İşte tam da uygulama planı çalışmalarının başladığı bir dönemde, DSİ 18. Bölge Müdür Yardımcısı, üstelikte hemşehrimiz Şükrü Baysal, İl Koordinasyon Kurulu Toplantısında söyledikleriyle adeta “süreci dinamitlemeye çalışıyor” görüntüsü verdi. Şükrü Baysal’ın sözleri, Burdur Gölü Eylem Planı kitapçığına önsöz yazan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ve Müsteşar Lütfi Akça’yla beraber Sayın Valimize, Belediye Başkanımıza, milletvekillerine, kurum müdürlerine, sivil toplum örgütlerine, yani Göle Yas, Su Orucu ve diğer derneğimizin organize ettiği çalışmalara katılan Burdur Halkının çabalarına yönelik aşağılamaları bizleri derinden yaraladı. Özellikle de Şükrü Baysal’ın “köylümüz şehre göç etmesin, şehre göç ettiklerinde neler olduğunu biliyorsunuz. Çok erkek çocuğu olan mafya oluyor, kız çocuğu olan bilmem ne oluyor.” Sözleri edebe, adaba, insanlığa sığmayan bir açıklamadır ki; aynı zamanda suç unsuru taşır. Bu açıklamamızla hem kamuoyumuzu hem de yargı kurumunu harekete geçmeye çağırıyoruz.             Göle Hayat Derneği etkinliklerine Kurucu Başkanımızın çekimini gerçekleştirdiği Göle Yas Belgeseline ilişkin suçlamalara gelince, bunlar da son derece cahilane ve provakatif sözlerdir. “Burdur Gölü’ne yas, öbürü klip çekiyor. Bunları neyle yapıyorlar bu da ayrı bir konuda sordum ama cevap bulamadım” diyor, konuşmasında muhterem zat! Aklınca demeye getiriyor ki; Bunların yaptıkları işler ve bu işlere harcadıkları paralar şaibeli! İşte bir başka cahilane durum daha. Derneğimizin etkinliklere yaptığı harcamaların faturaları bu harcamaları sağladığımız bağışların makbuz ve dekontları mevcuttur. Ayrıca bu konuda “sordum cevap alamadım” açıklaması da kocaman bir yalandır.             Göle Yas Belgeseli çekimlerine, Göle Hayat Derneğimizin çalışmalarına ortak olan Lisinia Doğa Merkezi başta olmak üzere, etkinliklerimize, eylemliliklerimize doğrudan destek veren, bizimle birlikte emek harcayan bütün dostlarımız, internet üzerinden Burdur Gölü’nün kurtarılmasına destek verdiklerini açıklayan yüzbinlerce Burdur Gölü dostu ve tabi ki yönetim kurulu olarak bizler bu mesnetsiz, seviyesiz, cahilane konuşmayla yolumuzdan, inançlarımızdan taviz verecek değiliz! Ancak kaygımız; sanki Orman ve Su İşleri Bakanlığı görüşülmüş gibi bu suçlamaların Şükrü Baysal tarafından yapılabilmesidir. Bu türden kontrolsüz, cahilane konuşmalar her şeyden önce Burdur Halkının, Burdur Gölü Eylem Planı’na olan güvenini sarsar! Beklentimiz, Orman ve Su İşleri Bakanlığından en kısa zamanda bu mesnetsiz suçlamalarda bulunan kişi hakkında gerekli idari soruşturmanın başlatılması, bu kişinin konuşmalarının kurumu, özellikle de Burdur Gölü Eylem Planı’nı bağlamadığının kamuoyuna duyurulmasıdır!        Bir derneğin ortaya koyduğu çalışma, tek başına bir gölün kurumasına belki mani olamaz, ancak oluşturduğu inanç ve sinerji dalga dalga yayılarak etkisini gösterir.Ki bunun sonucu olarak ta kurucu başkanımız Yönetmen Şafak Türkel'in hazırladığı ''Göle Yas Belgeseli''  uluslararası belgesel film festivallerinde hem gölümüzün hem de Burdur'umuzun adını tüm dünyaya duyurmuş ve duyurmaya da devam etmektedir. Lisinia Doğa Merkezi adına Veteriner Öztürk Sarıca ile birlikte yürütülen çalışmalarla da ''Su Orucu'' ve diğer etkinlikler karşılık bulmuş, Burdur  Bakanlık tarafından pilot il seçilmiştir.  İlgili kamu kurum ve kuruluşları ve sivil toplum örgütlerinin azimli, kararlı çalışmalarıyla da bir gün gölümüzün de kurtulacağına, su seviyesinin yükseleceğine yürekten inanıyoruz. Arada çatlak sesler çıksa da,  Burdur'a ve sahip olduğumuz değerlerimize ve gölümüze hep birlikte sahip olmanın mutluluğunu da paylaşıyoruz. Bu konuda çalışmalarımıza destek veren başta Valimiz Hasan Kürklü, Belediye Başkanımız Ali Orkun Ercengiz ve diğer tüm birimlere sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.       Dün farkında olmadığımız bir değerimizin, gölümüzün farkına varmak, kıymetini gelecek nesillere aktarmakta bir nebze katkımız olmuşsa, ne mutlu bize  
Burdur ve Salda Gölü üzerinden yapılan üzücü, haksız, gereksiz itham ve sözlerin kamuoyunda infial yarattığı bir gündem yaşıyoruz

 Burdur “Göle Hayat Derneği Başkanı Dr. Süleyman Faki, Yaptığı yazılı açıklamada: “Burdur gölü, Salda gölü ve sulak alanlarla ilgili resmi bir ağızdan yapılan açıklama ve yorumlar, ne yazık ki talihsizlik olarak nitelendirilecek türden açıklama olarak şahsım ve dernek yönetim kurulu üyeleri tarafından kabul edilebilir. Bugüne kadar bu konuda emeği geçen resmi, sivil ve gönüllü teşekkülleri derinden yaralamıştır. 

Sanayi atıklarıyla, kanalizasyonla yıllarca kirletilmiş, göle ulaşan akarsuların önüne hesapsızca yapılan akarsularla can damarları kesilmiş Burdur Gölümüz için, Burdur Gölü’nü kurtarma Eylem Planı uygulamaya koyuldu. Burdur Gölü’nün kurtarılması için bir eylem planı hazırlanması ve uygulamaya koyulması aşamasına nasıl gelindi? 

            Derneğimizin Kurucu Başkanı Yönetmen Şafak Türkel, “Bir belgesel, bir gölü kurtarabilir mi?” şiarıyla başlattığı çalışmalardan sonra, yaklaşık 2 buçuk yıl önce Orman ve Su İşleri Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Lütfi Akça’yı makamında ziyaret ederek yapılan çalışmaları ve taleplerini aktardı. Müsteşar Akça görüşmede, ülkedeki kuruma tehlikesindeki göllerin kurtarılması için bir eylem planı hazırlanmakta olduğu, Göle Yas projesi, Su Orucu etkinliklerinin dünya çapında ses getirmesinin de göz önüne alınarak, ilk eylem planı toplantısının Burdur Gölü'nde başlatılacağı müjdesini verdi.

 

            Burdur Gölü Eylem Planının uygulaması sürecinde, Göle Hayat Derneği olarak görüşlerimizi hem ilgili kurumlara, hem de kamuoyuna yapmaktayız. İşte tam da uygulama planı çalışmalarının başladığı bir dönemde, DSİ 18. Bölge Müdür Yardımcısı, üstelikte hemşehrimiz Şükrü Baysal, İl Koordinasyon Kurulu Toplantısında söyledikleriyle adeta “süreci dinamitlemeye çalışıyor” görüntüsü verdi. Şükrü Baysal’ın sözleri, Burdur Gölü Eylem Planı kitapçığına önsöz yazan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ve Müsteşar Lütfi Akça’yla beraber Sayın Valimize, Belediye Başkanımıza, milletvekillerine, kurum müdürlerine, sivil toplum örgütlerine, yani Göle Yas, Su Orucu ve diğer derneğimizin organize ettiği çalışmalara katılan Burdur Halkının çabalarına yönelik aşağılamaları bizleri derinden yaraladı. Özellikle de Şükrü Baysal’ın “köylümüz şehre göç etmesin, şehre göç ettiklerinde neler olduğunu biliyorsunuz. Çok erkek çocuğu olan mafya oluyor, kız çocuğu olan bilmem ne oluyor.” Sözleri edebe, adaba, insanlığa sığmayan bir açıklamadır ki; aynı zamanda suç unsuru taşır. Bu açıklamamızla hem kamuoyumuzu hem de yargı kurumunu harekete geçmeye çağırıyoruz.

            Göle Hayat Derneği etkinliklerine Kurucu Başkanımızın çekimini gerçekleştirdiği Göle Yas Belgeseline ilişkin suçlamalara gelince, bunlar da son derece cahilane ve provakatif sözlerdir. “Burdur Gölü’ne yas, öbürü klip çekiyor. Bunları neyle yapıyorlar bu da ayrı bir konuda sordum ama cevap bulamadım” diyor, konuşmasında muhterem zat! Aklınca demeye getiriyor ki; Bunların yaptıkları işler ve bu işlere harcadıkları paralar şaibeli! İşte bir başka cahilane durum daha. Derneğimizin etkinliklere yaptığı harcamaların faturaları bu harcamaları sağladığımız bağışların makbuz ve dekontları mevcuttur. Ayrıca bu konuda “sordum cevap alamadım” açıklaması da kocaman bir yalandır.

            Göle Yas Belgeseli çekimlerine, Göle Hayat Derneğimizin çalışmalarına ortak olan Lisinia Doğa Merkezi başta olmak üzere, etkinliklerimize, eylemliliklerimize doğrudan destek veren, bizimle birlikte emek harcayan bütün dostlarımız, internet üzerinden Burdur Gölü’nün kurtarılmasına destek verdiklerini açıklayan yüzbinlerce Burdur Gölü dostu ve tabi ki yönetim kurulu olarak bizler bu mesnetsiz, seviyesiz, cahilane konuşmayla yolumuzdan, inançlarımızdan taviz verecek değiliz! Ancak kaygımız; sanki Orman ve Su İşleri Bakanlığı görüşülmüş gibi bu suçlamaların Şükrü Baysal tarafından yapılabilmesidir. Bu türden kontrolsüz, cahilane konuşmalar her şeyden önce Burdur Halkının, Burdur Gölü Eylem Planı’na olan güvenini sarsar! Beklentimiz, Orman ve Su İşleri Bakanlığından en kısa zamanda bu mesnetsiz suçlamalarda bulunan kişi hakkında gerekli idari soruşturmanın başlatılması, bu kişinin konuşmalarının kurumu, özellikle de Burdur Gölü Eylem Planı’nı bağlamadığının kamuoyuna duyurulmasıdır!

 

     Bir derneğin ortaya koyduğu çalışma, tek başına bir gölün kurumasına belki mani olamaz, ancak oluşturduğu inanç ve sinerji dalga dalga yayılarak etkisini gösterir.Ki bunun sonucu olarak ta kurucu başkanımız Yönetmen Şafak Türkel'in hazırladığı ''Göle Yas Belgeseli''  uluslararası belgesel film festivallerinde hem gölümüzün hem de Burdur'umuzun adını tüm dünyaya duyurmuş ve duyurmaya da devam etmektedir. Lisinia Doğa Merkezi adına Veteriner Öztürk Sarıca ile birlikte yürütülen çalışmalarla da ''Su Orucu'' ve diğer etkinlikler karşılık bulmuş, Burdur  Bakanlık tarafından pilot il seçilmiştir.  İlgili kamu kurum ve kuruluşları ve sivil toplum örgütlerinin azimli, kararlı çalışmalarıyla da bir gün gölümüzün de kurtulacağına, su seviyesinin yükseleceğine yürekten inanıyoruz. Arada çatlak sesler çıksa da,  Burdur'a ve sahip olduğumuz değerlerimize ve gölümüze hep birlikte sahip olmanın mutluluğunu da paylaşıyoruz. Bu konuda çalışmalarımıza destek veren başta Valimiz Hasan Kürklü, Belediye Başkanımız Ali Orkun Ercengiz ve diğer tüm birimlere sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.

      Dün farkında olmadığımız bir değerimizin, gölümüzün farkına varmak, kıymetini gelecek nesillere aktarmakta bir nebze katkımız olmuşsa, ne mutlu bize

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.