Hadi Önal
Köşe Yazarı
Hadi Önal
 

SÖZÜN EDEBİ

İnsanı insan yapan değerlerin başında edep gelir. Edep, imanın gereği ve her şeyin başıdır. Edep; dinin, iffetin, şerefin, haysiyetin olmazsa olmazıdır. Edepten yoksun bir kişiden ne ailesine ne çevresine ne de milletine hayır gelmez. Cuma güleri okunan her hutbenin sonunda: “Muhakkak ki Allah; adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder. O, çirkin işleri, fenalığı ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor” ayeti okunur. Okunan bu Ayet-i Kerime’nin başında “adalet” vardır; ardından “iyilik” ve “ihsan” gelir. “Akrabaya yardım etmek” bir büyük fazilettir elbette. Sonra Allah, yasakları sıralar. Nedir bunlar? “Çirkin işler”, “fenalıklar” ve “azgınlıklar”... Kısacası ahlâka ve edebe aykırı söz ve davranışlardır. Şu büyük bir gerçektir ki dünyadaki bütün çirkinliklerin, fenalıkların, kötülüklerin, rezalet ve kavgaların temelinde hayâ ve iffeti de içerisinde bulunduran edebe aykırı söz ve davranışlar yatar. Edepsizlik, bir büyük ahlâk zafiyetidir. Muhyiddini Arabî bir sözünde: “Hayâ kalkarsa, yerine bir bela gelir yerleşir.”, diyor. Şair; “Edep bir taç imiş nur-i Huda’dan / Giy ol tacı emin ol her beladan” , diyerek edebin belayı defedeceğini beyan ediyor. Maddi kayıplar gün gelir telafi edilir; ancak edep ve hayâ gibi manevi kayıpların telafisi yoktur. Mevlana; “İman nedir?”, diye aklıma sordum. Aklım, kalbimin kulağına eğilip: “İman, edepten ibarettir”, diye fısıldadı, demek sureti edebin olmadığı yerde imanın olamayacağını vurgulamıştır. Edep; terbiyedir, inceliktir, kibarlıktır, nazikliktir. Edep; kibri, böbürlenmeyi, bir kenara iterek tevazua sarılmaktır. M. Ali Eşmeli, “Edep, benliğe hiçlik ayarıdır”, diyor. Edep; utama, çekime, hayâ etmedir. Edep; gönül incitecek, kalp kıracak söz ve davranışlardan kaçınmaktır. Edep, törelere uygun davranmaktır. Edep dili tutmak, korumak, nefsi küçültmek, kalbi temizlemektir. Edep; yalansız, riyasız, küfürsüz konuşmaktır. Kısacası edep, güzel ahlakın hem kapısı hem de anahtarıdır. Sadi Şirazi; “Edep, terbiye ve iyi huy Allah’ın nurundan bir taçtır. Onu başına koy istediğin yere git. Her yerde itibar görürsün”, diyor. Mevlana; “Ahlâk ve edep aklın dışarıdan görünüşüdür. Kişinin aklı edebi kadardır.”, sözü ile kişinin ederinin edebi kadar olduğunu belirtiyor. İnsanoğlu, sevincini, üzüntüsünü, kaderini, kırgınlığını, kızgınlığını sözle ifade eder. Söz, insana Allah’ın en büyük lütfüdür, armağanıdır. Söz; hikmettir, güçtür, kuvvettir. Söz; zaman ne kadar çabalasa da söküp atamadığı, silip ortadan kaldıramadığı, yegâne kalıcılıktır. Geçmiş onunla dillenir; gelecek onunla şekillenir. İnsanlar, iletişimi söz ile kurarlar. Söz aynı zamanda insan kişiliğinin mihenk taşıdır. Hatta söz, insanın ta kendisidir. İnsan onunla kimlik, kişilik kazanır. İnsanın değeri, ağzından çıkan söz ile ölçülür. Kuran-ı Kerim Bakara Suresi 58. ayetinde Allah, “İnsanlara güzel söz söyleyin”, buyurmuştur. Peygamberimiz Hz Muhammed(s.a.s): “Müslüman, elinden ve dilinden Müslümanların zarar görmediği kimsedir”,demiştir. Sözün de bir adabı, edebi vardır. Barışın, huzurun, sükûnun, selametin başında dilin edebi gelir. Dilin edebi muhafaza edilmezse dargınlıklar, küskünlükler, kavgalar; musibet ve belalar artar. O nedenle ağzımızdan çıkan her kelimeyi iyi hesap etmek ve düşünerek sarf etmek zorundayız. Söz, namludan çıkan mermi gibidir, ağızdan çıktıktan sonra bir daha geri dönmez. Ağızdan çıkana mahkûm olmamak için, Allah’ın ilk olarak yarattığı ve “ol” deyince oldurduğu, insana bağışlayarak onu eşref-i mahlûkat mertebesine yükselttiği sözün, hakkı verilmeli; sözün edebine ve adabına azami dikkat edilmelidir. İnsan, hemcinslerini inciten, kıran, üzen, yaralayan, aşağılayan söz ve davranışlardan şiddetle kaçınmalıdır. Özellikle ülke yöneticilerinin ve yönetime talip olanların hakaretamiz söz ve davranışlardan, küfürlü konuşmalardan kaçınması şarttır, elzemdir. Fertlerin küfürlü konuşmaları kendilerini bağlar; ancak yöneticilerin incitici, aşağılaştırıcı, ayrıştırıcı, ötekileştirici küfürlü konuşmaları, yönettikleri ülkeyi ve o ülkede yaşayan insanları topyekûn etkiler. Küfürbaz yöneticilerin yönettikleri ülkelerin başı, musibet ve beladan kurtulamaz.
Ekleme Tarihi: 12 Mart 2023 - Pazar

SÖZÜN EDEBİ

İnsanı insan yapan değerlerin başında edep gelir. Edep, imanın gereği ve her şeyin başıdır. Edep; dinin, iffetin, şerefin, haysiyetin olmazsa olmazıdır. Edepten yoksun bir kişiden ne ailesine ne çevresine ne de milletine hayır gelmez.

Cuma güleri okunan her hutbenin sonunda: “Muhakkak ki Allah; adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder. O, çirkin işleri, fenalığı ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor” ayeti okunur. Okunan bu Ayet-i Kerime’nin başında “adalet” vardır; ardından “iyilik” ve “ihsan” gelir. “Akrabaya yardım etmek” bir büyük fazilettir elbette. Sonra Allah, yasakları sıralar. Nedir bunlar? “Çirkin işler”, “fenalıklar” ve “azgınlıklar”... Kısacası ahlâka ve edebe aykırı söz ve davranışlardır. Şu büyük bir gerçektir ki dünyadaki bütün çirkinliklerin, fenalıkların, kötülüklerin, rezalet ve kavgaların temelinde hayâ ve iffeti de içerisinde bulunduran edebe aykırı söz ve davranışlar yatar. Edepsizlik, bir büyük ahlâk zafiyetidir. Muhyiddini Arabî bir sözünde: “Hayâ kalkarsa, yerine bir bela gelir yerleşir.”, diyor. Şair; “Edep bir taç imiş nur-i Huda’dan / Giy ol tacı emin ol her beladan” , diyerek edebin belayı defedeceğini beyan ediyor. Maddi kayıplar gün gelir telafi edilir; ancak edep ve hayâ gibi manevi kayıpların telafisi yoktur.

Mevlana; “İman nedir?”, diye aklıma sordum. Aklım, kalbimin kulağına eğilip: “İman, edepten ibarettir”, diye fısıldadı, demek sureti edebin olmadığı yerde imanın olamayacağını vurgulamıştır. Edep; terbiyedir, inceliktir, kibarlıktır, nazikliktir. Edep; kibri, böbürlenmeyi, bir kenara iterek tevazua sarılmaktır. M. Ali Eşmeli, “Edep, benliğe hiçlik ayarıdır”, diyor. Edep; utama, çekime, hayâ etmedir. Edep; gönül incitecek, kalp kıracak söz ve davranışlardan kaçınmaktır. Edep, törelere uygun davranmaktır. Edep dili tutmak, korumak, nefsi küçültmek, kalbi temizlemektir. Edep; yalansız, riyasız, küfürsüz konuşmaktır. Kısacası edep, güzel ahlakın hem kapısı hem de anahtarıdır. Sadi Şirazi; “Edep, terbiye ve iyi huy Allah’ın nurundan bir taçtır. Onu başına koy istediğin yere git. Her yerde itibar görürsün”, diyor. Mevlana; “Ahlâk ve edep aklın dışarıdan görünüşüdür. Kişinin aklı edebi kadardır.”, sözü ile kişinin ederinin edebi kadar olduğunu belirtiyor.

İnsanoğlu, sevincini, üzüntüsünü, kaderini, kırgınlığını, kızgınlığını sözle ifade eder. Söz, insana Allah’ın en büyük lütfüdür, armağanıdır. Söz; hikmettir, güçtür, kuvvettir. Söz; zaman ne kadar çabalasa da söküp atamadığı, silip ortadan kaldıramadığı, yegâne kalıcılıktır. Geçmiş onunla dillenir; gelecek onunla şekillenir. İnsanlar, iletişimi söz ile kurarlar. Söz aynı zamanda insan kişiliğinin mihenk taşıdır. Hatta söz, insanın ta kendisidir. İnsan onunla kimlik, kişilik kazanır. İnsanın değeri, ağzından çıkan söz ile ölçülür. Kuran-ı Kerim Bakara Suresi 58. ayetinde Allah, “İnsanlara güzel söz söyleyin”, buyurmuştur. Peygamberimiz Hz Muhammed(s.a.s): “Müslüman, elinden ve dilinden Müslümanların zarar görmediği kimsedir”,demiştir. Sözün de bir adabı, edebi vardır. Barışın, huzurun, sükûnun, selametin başında dilin edebi gelir. Dilin edebi muhafaza edilmezse dargınlıklar, küskünlükler, kavgalar; musibet ve belalar artar. O nedenle ağzımızdan çıkan her kelimeyi iyi hesap etmek ve düşünerek sarf etmek zorundayız. Söz, namludan çıkan mermi gibidir, ağızdan çıktıktan sonra bir daha geri dönmez. Ağızdan çıkana mahkûm olmamak için, Allah’ın ilk olarak yarattığı ve “ol” deyince oldurduğu, insana bağışlayarak onu eşref-i mahlûkat mertebesine yükselttiği sözün, hakkı verilmeli; sözün edebine ve adabına azami dikkat edilmelidir. İnsan, hemcinslerini inciten, kıran, üzen, yaralayan, aşağılayan söz ve davranışlardan şiddetle kaçınmalıdır.

Özellikle ülke yöneticilerinin ve yönetime talip olanların hakaretamiz söz ve davranışlardan, küfürlü konuşmalardan kaçınması şarttır, elzemdir. Fertlerin küfürlü konuşmaları kendilerini bağlar; ancak yöneticilerin incitici, aşağılaştırıcı, ayrıştırıcı, ötekileştirici küfürlü konuşmaları, yönettikleri ülkeyi ve o ülkede yaşayan insanları topyekûn etkiler. Küfürbaz yöneticilerin yönettikleri ülkelerin başı, musibet ve beladan kurtulamaz.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.