Mehmet Kızılaslan
Köşe Yazarı
Mehmet Kızılaslan
 

CAMBAZA BAKMA BÜTÇE GÖRÜŞMELERİNE BAK

Dikkatleri dağıtmak gerekir bazen. Asıl meselelerden uzaklaştırmak gerekir insanımızı. Mecliste bütçe görüşmeleri yapılırken, Cumhurbaşkanımızın eşi hanımefendi çıkar “doksan yıllık enkazı kaldırdık” deyi verir. Düşünürsünüz, ne oluyoruz ya, dersiniz. Asıl amaç ne enkazdır nede bahsini ettiği Cumhuriyetin doksan yıllık kazanımlarıdır. Amaç dikkatlerimizi “ Acaba ne demek istiyor?” düşüncesine gark edip birde “Ne cevap yazayım?” handikabına sürüklemektir.   Diğer yandan da Sayın Cumhurbaşkanımız “ Anayasa mahkemesinin kararlarına uymuyorum. Saygı da duymuyorum” deyiverir kafiyeli olarak. Halbuki, Aynı Cumhurbaşkanımız daha önce bir konuşmasında “Hukuk sistemine biz inanmazsak, biz güvenmezsek, başkalarının inanmasını güvenmesini bekleyemeyiz.” Dememiş miydi? Şimdi kendi kendime bende tuzağa düşüp soruyorum. Hukuk sistemimize inanmamızı istedikleri ve güvenmemizi istediği zaman hukuk sistemimiz nasıldı? Şimdi ne değişti ve değişmesine neden izin verdiniz de, bu gün Anayasa Mahkemesinin kararlarına uymadığınızı ve saygı duymadığınızı söylüyorsunuz Sayın Cumhurbaşkanım? Mahkemelerin kararları ne zamandan beri güvenilmez hal almaya başladı? Adalet mekanizması ne zamandan beri yanlış yapmaya başladı? Bu soruların cevabı sizde değil mi Sayın Cumhurbaşkanım? Bundan önceki yazımda Osmanlı padişahlarının bile dokunulmazlıkları olmadığını ve zaman, zaman yargı karşısına çıkarıldıklarını anlatmıştım. Demokratik ülkelerin üç güvenilir ve bağımsız erk i olması gerektiğini hepimiz biliriz. Yasama, Yürütme, Yargı. Yasama, Büyük Millet Meclisinin demokratik yollarla seçilmiş üyeleri tarafından yapılır. Yürütme, Büyük Millet Meclisinin içinden kurulmuş, Hükümetler tarafından yapılır. Yargı ise, Bağımsız Mahkemelerin yargıçları ve Cumhuriyet savcıları tarafından yapılır. “Ben nasıl olsa halk tarafından seçildim. Ne yargı tanırım, nede savcı” diyemez hiçbir seçilen. Hanedan ailesinden, seçilmeden geldiği halde bile, Osmanlı sultanları, bunu söyleyememişlerdir.  Peki bunu benden, senden çok iyi bildiği halde, Yargıya güvenmediğini nasıl söyler Sayın Cumhurbaşkanım? Sayın eşleri tam işte bu zamanda “Doksan yıllık enkazı kaldırdık” diye neden konuşuverir? Bir tek amaç olabilir. Cambaza bak mantığı. Bu mantığın ne olduğunu bilmeyeniniz var mı?   (( Cambaza bak ekşi sözlüğünden alıntı: özellikle kasabalarda, kentlerin varoşlarında, cambaz geldiği günlerde, yerdeki kafaların teldeki cambaza yoğunlaştırılıp, ceplerin boşaltıldığı durumlarda, yankesicilerin kullanıldığı dikkat çekme, dikkat dağıtma ünlemesidir.))               Bende bu tuzağa düştüm. Bu yazımla cambaza bakıyorum.                                                                                        Mehmet Kızılaslan 2016-02-29
Ekleme Tarihi: 29 Şubat 2016 - Pazartesi

CAMBAZA BAKMA BÜTÇE GÖRÜŞMELERİNE BAK

Dikkatleri dağıtmak gerekir bazen. Asıl meselelerden uzaklaştırmak gerekir insanımızı. Mecliste bütçe görüşmeleri yapılırken, Cumhurbaşkanımızın eşi hanımefendi çıkar “doksan yıllık enkazı kaldırdık” deyi verir.

Düşünürsünüz, ne oluyoruz ya, dersiniz.

Asıl amaç ne enkazdır nede bahsini ettiği Cumhuriyetin doksan yıllık kazanımlarıdır.

Amaç dikkatlerimizi “ Acaba ne demek istiyor?” düşüncesine gark edip birde “Ne cevap yazayım?” handikabına sürüklemektir.

 

Diğer yandan da Sayın Cumhurbaşkanımız “ Anayasa mahkemesinin kararlarına uymuyorum. Saygı da duymuyorum” deyiverir kafiyeli olarak.

Halbuki, Aynı Cumhurbaşkanımız daha önce bir konuşmasında “Hukuk sistemine biz inanmazsak, biz güvenmezsek, başkalarının inanmasını güvenmesini bekleyemeyiz.” Dememiş miydi?

Şimdi kendi kendime bende tuzağa düşüp soruyorum.

Hukuk sistemimize inanmamızı istedikleri ve güvenmemizi istediği zaman hukuk sistemimiz nasıldı?

Şimdi ne değişti ve değişmesine neden izin verdiniz de, bu gün Anayasa Mahkemesinin kararlarına uymadığınızı ve saygı duymadığınızı söylüyorsunuz Sayın Cumhurbaşkanım?

Mahkemelerin kararları ne zamandan beri güvenilmez hal almaya başladı?

Adalet mekanizması ne zamandan beri yanlış yapmaya başladı?

Bu soruların cevabı sizde değil mi Sayın Cumhurbaşkanım?

Bundan önceki yazımda Osmanlı padişahlarının bile dokunulmazlıkları olmadığını ve zaman, zaman yargı karşısına çıkarıldıklarını anlatmıştım.

Demokratik ülkelerin üç güvenilir ve bağımsız erk i olması gerektiğini hepimiz biliriz. Yasama, Yürütme, Yargı.

Yasama, Büyük Millet Meclisinin demokratik yollarla seçilmiş üyeleri tarafından yapılır.

Yürütme, Büyük Millet Meclisinin içinden kurulmuş, Hükümetler tarafından yapılır.

Yargı ise, Bağımsız Mahkemelerin yargıçları ve Cumhuriyet savcıları tarafından yapılır.

“Ben nasıl olsa halk tarafından seçildim. Ne yargı tanırım, nede savcı” diyemez hiçbir seçilen. Hanedan ailesinden, seçilmeden geldiği halde bile, Osmanlı sultanları, bunu söyleyememişlerdir. 

Peki bunu benden, senden çok iyi bildiği halde, Yargıya güvenmediğini nasıl söyler Sayın Cumhurbaşkanım?

Sayın eşleri tam işte bu zamanda “Doksan yıllık enkazı kaldırdık” diye neden konuşuverir?

Bir tek amaç olabilir. Cambaza bak mantığı. Bu mantığın ne olduğunu bilmeyeniniz var mı?  

(( Cambaza bak ekşi sözlüğünden alıntı: özellikle kasabalarda, kentlerin varoşlarında, cambaz geldiği günlerde, yerdeki kafaların teldeki cambaza yoğunlaştırılıp, ceplerin boşaltıldığı durumlarda, yankesicilerin kullanıldığı dikkat çekme, dikkat dağıtma ünlemesidir.))

              Bende bu tuzağa düştüm. Bu yazımla cambaza bakıyorum.

                                         

                                             Mehmet Kızılaslan 2016-02-29

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.