Mustafa ARSLAN
Köşe Yazarı
Mustafa ARSLAN
 

BURDUR’DA POLİS KENDİ YASALARINI MI UYGULUYOR

Gazeteci olarak çeşitli etkinliklere katıldıktan sonra Cuma günü akşam saatlerinde otobüs ile dönüş yolculuğum sırasında Burdur kışla mahallesindeki polis noktasında içinde bulunduğumuz araç kimlik yoklaması nedeniyle durduruldu. Otobüsün ön kapısından binen polis memurunun yolculara kimliği çıkarın anonsu duyulduktan sonra üzerimde bulunan gazeteci olduğumu belirten kimliğimi çıkararak beklemeye başladım. Buraya kadar her şey normal ancak gazeteci olduğumu söyleyerek üzerimdeki kimliğimi ibra ettim. Saat henüz daha 20.15 civarıydı yorgunluk veya uykusuzluk nedeni ile moralinin bozulduğunu ifade etmek de mümkün değil elbette ki görevini yapıyordu, benim yerime bir bürokrat veya üs düzey bir devlet görevlisi de olabilirdi. Ancak ben senin görevini tanımam dercesine Türkiye Cumhuriyeti İç İşleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nün bütün ülkemizdeki vatandaşların kullandığı kimliği istemesi neyin nesidir anlayamadım. Burdur’dan Pazartesi akşamı saat 24.45 sularında başlayan yolculuğumuz Salı sabahı Tuzla ilçesinde polis noktasında durdurulduk. İşini yapmanın dinginliği içindeki polis memuru otobüsümüzün içinde kimlikleriniz lütfen diyerek yolcuları uyardı. Herkes kimliklerini çıkardı bende hazırladım. Gazetecilik yaptığımı söyleyerek aynı kimliği gösterdim. Teşekkür ettikten sonra diğer yolcuların kimliklerini tek tek bakmak üzere uygulamasına devam etti. Yazımın başlangıcında bahsettiğim gibi iki farklı emniyet görevlisinin davranışını sergilemek amacı ile kamuoyunun dikkatine sunmak istedim. 32 yıllık basında emeği olan bir gazeteciyim. Araştırılırsa hiçbir olay veya suça buluşmadım, ben toplum da örnek kişi kimliğine sahip biri olmam gerektiği içinde her istenildiğinde kimliğimi gösteriyorum. Polis bir kolluk kuvvetidir Türkiye Cumhuriyeti Devleti kırsal da Jandarma şehirlerde ise Polis marifeti ile asayiş görevini yürütmektedir. Gazeteci mesleği gereği ülke çıkarlarını düşünerek neyi nasıl haber haline getireceğini bilen bir meslek insanıdır. Türkiye Cumhuriyeti kanunlar ile yönetilen demokratik Sosyal bir Hukuk Devleti olduğuna göre seyahat hakkına sahip her vatandaş kanunlara uymak gereği söz konusu olduğu zaman gerek mesleğini belirten gerek Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı’nın kendisine verdiği Nüfus Cüzdanı yani kimliği sorulduğunda ibra etme zorundadır. Ne gariptir ki bazı illerde gazeteciye karşı davranış farklılıkları göze çarpmaktadır. Bunun nedenini anlamak zor bunun için polis yada Jandarma’nın mutlaka Halkla ilişkiler dersi alması gerekmektedir.     
Ekleme Tarihi: 12 Şubat 2022 - Cumartesi

BURDUR’DA POLİS KENDİ YASALARINI MI UYGULUYOR

Gazeteci olarak çeşitli etkinliklere katıldıktan sonra Cuma günü akşam saatlerinde otobüs ile dönüş yolculuğum sırasında Burdur kışla mahallesindeki polis noktasında içinde bulunduğumuz araç kimlik yoklaması nedeniyle durduruldu. Otobüsün ön kapısından binen polis memurunun yolculara kimliği çıkarın anonsu duyulduktan sonra üzerimde bulunan gazeteci olduğumu belirten kimliğimi çıkararak beklemeye başladım. Buraya kadar her şey normal ancak gazeteci olduğumu söyleyerek üzerimdeki kimliğimi ibra ettim. Saat henüz daha 20.15 civarıydı yorgunluk veya uykusuzluk nedeni ile moralinin bozulduğunu ifade etmek de mümkün değil elbette ki görevini yapıyordu, benim yerime bir bürokrat veya üs düzey bir devlet görevlisi de olabilirdi. Ancak ben senin görevini tanımam dercesine Türkiye Cumhuriyeti İç İşleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nün bütün ülkemizdeki vatandaşların kullandığı kimliği istemesi neyin nesidir anlayamadım.

Burdur’dan Pazartesi akşamı saat 24.45 sularında başlayan yolculuğumuz Salı sabahı Tuzla ilçesinde polis noktasında durdurulduk. İşini yapmanın dinginliği içindeki polis memuru otobüsümüzün içinde kimlikleriniz lütfen diyerek yolcuları uyardı. Herkes kimliklerini çıkardı bende hazırladım. Gazetecilik yaptığımı söyleyerek aynı kimliği gösterdim. Teşekkür ettikten sonra diğer yolcuların kimliklerini tek tek bakmak üzere uygulamasına devam etti. Yazımın başlangıcında bahsettiğim gibi iki farklı emniyet görevlisinin davranışını sergilemek amacı ile kamuoyunun dikkatine sunmak istedim. 32 yıllık basında emeği olan bir gazeteciyim. Araştırılırsa hiçbir olay veya suça buluşmadım, ben toplum da örnek kişi kimliğine sahip biri olmam gerektiği içinde her istenildiğinde kimliğimi gösteriyorum.

Polis bir kolluk kuvvetidir Türkiye Cumhuriyeti Devleti kırsal da Jandarma şehirlerde ise Polis marifeti ile asayiş görevini yürütmektedir. Gazeteci mesleği gereği ülke çıkarlarını düşünerek neyi nasıl haber haline getireceğini bilen bir meslek insanıdır. Türkiye Cumhuriyeti kanunlar ile yönetilen demokratik Sosyal bir Hukuk Devleti olduğuna göre seyahat hakkına sahip her vatandaş kanunlara uymak gereği söz konusu olduğu zaman gerek mesleğini belirten gerek Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı’nın kendisine verdiği Nüfus Cüzdanı yani kimliği sorulduğunda ibra etme zorundadır. Ne gariptir ki bazı illerde gazeteciye karşı davranış farklılıkları göze çarpmaktadır. Bunun nedenini anlamak zor bunun için polis yada Jandarma’nın mutlaka Halkla ilişkiler dersi alması gerekmektedir.   

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.