Mustafa ARSLAN
Köşe Yazarı
Mustafa ARSLAN
 

EKMEĞİ BİZDEN AĞAYA ZEYTİN ÇIRPIYORUZ.

Dünyanın başına bela olan coronovirüs pandemiye dönüşerek katı kurallar alınmasına neden oldu. Bundan ülkemizde nasibini alırken, 20. Yaş altı ve 65 yaş üstü yaş gurubuna ikametgahı içinde zorunlu olarak sokağa çıkma yasağı getirildi. Elbette devlet vatandaşlarını korumak için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür. Ancak hayatın devamı için insanların temel ihtiyaçları içinde belli çözümler üretmek gibi zorunluluğu olduğu muhakkaktır. Bunların başında ise her vatandaşa konunun önemini anlatan eğitim verilmelidir. Yaş guruplarına gerekli önlemlerini alarak süreli olarak sokağa çıkarılması sağlanabilir ama bunun yanında getirilen kurallar ile de caydırıcılık açısından sert tedbirler de alınarak kural ihlali yapılması önlenmelidir. Bu gün birçok esnaf ve geçimini çalışarak ve üreterek ailesini geçindirmek zorundadır. İşlerini yaparak kazanç sağlamak için çözüm aramaktadır. Burdur da birçok gazete ve gazete çalışanı  işlerini istediği gibi yapamadığı için zor durumdadır. İlçelerde durum nedir bilgi sahibi değiliz ramazanın ilk haftasındayız, birçok kurum ve kuruluş bayram tebrikleri için bizden hizmet için talepte bulunacaktır ve biz şartlar nedeni ile karşılamaktan uzak kalacağız. Dolaysıyla müşteri tabir ettiğimiz insanların taleplerine uzak kalacağız. Gelir skalasından olacağız. Avrupa’da Kara Ölüm 1300’lü yılların ortalarında, Haçlı Seferleri sona ermiş, Avrupa’da büyük kıtlık yaşanmıştı. İngiltere ile Fransa arasında Yüz Yıl Savaşları sürüyor, Bizans güçten düşüyordu. Bir önceki salgının üzerinden 800 yıl geçmişti ki, bu uzun sessizliğin ardından “Kara Ölüm” Avrupa’ya en kara çağında geri döndü. Kurbanlarında deri altı kanamalara yol açıyor, doku ölümü ve kangrene neden oluyor; uzuvların rengini siyaha döndürüyordu. Bu yüzden kara ölüm diye anılıyordu. Batılılara göre Veba, Orta Asya steplerinden ticaret yolları boyunca batıya doğru ilerledi. 1334’te Karadeniz üzerinden bir kez daha İstanbul’a uzandı. Liman şehirlerini vurdu. 1347’de Kırım yarımadasındaki Kefe kentinden Ceneviz gemileriyle gelen veba, Avrupa’ya Sicilya’nın Messina Limanı’ndan girdi. Şehir kısa sürede kıyıma uğramış, neredeyse terk edilmiş gibiydi. Bir yıl içinde tüm İtalya’ya yayılmış, Fransa’da Papa VI. Clement’in yaşadığı Avignon’a ulaşmıştı. Altmış bin kişinin öldüğü, Floransa’nın tarihte gördüğü en büyük yıkım, Boccacio’nun “Decameron“unda betimleniyordu. Venedik’te yüz bin kişi ölmüştü. Londra’da yüz bin kişi ölmüştü. Kadı sicillerine göre, dua öncesinde her gün İstanbul kapılarından 325 cenaze çıkarken, duadan sonra bu sayı 100’e düştü! Veba illetinin İstanbul’dan uzaklaşması dileği ile kent zindanlarındaki mahkumlardan yeteri kadar ceza çekmiş olanları serbest bırakıldı.”Veba affı” denmiştir herhalde sonradan! Tıp otoritelerinin açıklamalarına göre bu konuda ilaç ve aşı geliştirilmesi için bir yıllık zaman dilimine ihtiyaç duyulduğunu söylemektedirler. Onun için bu konuda siyasi otoriteler tarafından A. Planı ve B planı devreye sokulmalıdır palyatif tedbirlerle bu konuda mesafe almak imkansızdır. Birçok ilde buna çözüm ve çare aramak yerine merkezi hükümetin aldığı kararlar uygulanmaktadır.  Çalışan kesimlerin sıkıntıları yanında esnaf kazanç sağlayamamakta genç çiftçilerin dışında kalanların tarımla uğraşmaları ise verilen emir doğrultusunda kolluk kuvvetleri tarafından engellenmektedir.      
Ekleme Tarihi: 28 Nisan 2020 - Salı

EKMEĞİ BİZDEN AĞAYA ZEYTİN ÇIRPIYORUZ.

Dünyanın başına bela olan coronovirüs pandemiye dönüşerek katı kurallar alınmasına neden oldu. Bundan ülkemizde nasibini alırken, 20. Yaş altı ve 65 yaş üstü yaş gurubuna ikametgahı içinde zorunlu olarak sokağa çıkma yasağı getirildi. Elbette devlet vatandaşlarını korumak için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür. Ancak hayatın devamı için insanların temel ihtiyaçları içinde belli çözümler üretmek gibi zorunluluğu olduğu muhakkaktır. Bunların başında ise her vatandaşa konunun önemini anlatan eğitim verilmelidir. Yaş guruplarına gerekli önlemlerini alarak süreli olarak sokağa çıkarılması sağlanabilir ama bunun yanında getirilen kurallar ile de caydırıcılık açısından sert tedbirler de alınarak kural ihlali yapılması önlenmelidir.

Bu gün birçok esnaf ve geçimini çalışarak ve üreterek ailesini geçindirmek zorundadır. İşlerini yaparak kazanç sağlamak için çözüm aramaktadır. Burdur da birçok gazete ve gazete çalışanı  işlerini istediği gibi yapamadığı için zor durumdadır. İlçelerde durum nedir bilgi sahibi değiliz ramazanın ilk haftasındayız, birçok kurum ve kuruluş bayram tebrikleri için bizden hizmet için talepte bulunacaktır ve biz şartlar nedeni ile karşılamaktan uzak kalacağız. Dolaysıyla müşteri tabir ettiğimiz insanların taleplerine uzak kalacağız. Gelir skalasından olacağız.

Avrupa’da Kara Ölüm

1300’lü yılların ortalarında, Haçlı Seferleri sona ermiş, Avrupa’da büyük kıtlık yaşanmıştı. İngiltere ile Fransa arasında Yüz Yıl Savaşları sürüyor, Bizans güçten düşüyordu. Bir önceki salgının üzerinden 800 yıl geçmişti ki, bu uzun sessizliğin ardından “Kara Ölüm” Avrupa’ya en kara çağında geri döndü. Kurbanlarında deri altı kanamalara yol açıyor, doku ölümü ve kangrene neden oluyor; uzuvların rengini siyaha döndürüyordu. Bu yüzden kara ölüm diye anılıyordu.

Batılılara göre Veba, Orta Asya steplerinden ticaret yolları boyunca batıya doğru ilerledi. 1334’te Karadeniz üzerinden bir kez daha İstanbul’a uzandı. Liman şehirlerini vurdu. 1347’de Kırım yarımadasındaki Kefe kentinden Ceneviz gemileriyle gelen veba, Avrupa’ya Sicilya’nın Messina Limanı’ndan girdi. Şehir kısa sürede kıyıma uğramış, neredeyse terk edilmiş gibiydi. Bir yıl içinde tüm İtalya’ya yayılmış, Fransa’da Papa VI. Clement’in yaşadığı Avignon’a ulaşmıştı. Altmış bin kişinin öldüğü, Floransa’nın tarihte gördüğü en büyük yıkım, Boccacio’nun “Decameron“unda betimleniyordu. Venedik’te yüz bin kişi ölmüştü. Londra’da yüz bin kişi ölmüştü. Kadı sicillerine göre, dua öncesinde her gün İstanbul kapılarından 325 cenaze çıkarken, duadan sonra bu sayı 100’e düştü! Veba illetinin İstanbul’dan uzaklaşması dileği ile kent zindanlarındaki mahkumlardan yeteri kadar ceza çekmiş olanları serbest bırakıldı.”Veba affı” denmiştir herhalde sonradan!

Tıp otoritelerinin açıklamalarına göre bu konuda ilaç ve aşı geliştirilmesi için bir yıllık zaman dilimine ihtiyaç duyulduğunu söylemektedirler. Onun için bu konuda siyasi otoriteler tarafından A. Planı ve B planı devreye sokulmalıdır palyatif tedbirlerle bu konuda mesafe almak imkansızdır. Birçok ilde buna çözüm ve çare aramak yerine merkezi hükümetin aldığı kararlar uygulanmaktadır.  Çalışan kesimlerin sıkıntıları yanında esnaf kazanç sağlayamamakta genç çiftçilerin dışında kalanların tarımla uğraşmaları ise verilen emir doğrultusunda kolluk kuvvetleri tarafından engellenmektedir.  

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.