Mustafa ARSLAN
Köşe Yazarı
Mustafa ARSLAN
 

KADIN VE MEDYA GÖZÜYLE 25 KASIM 2019

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye’de 2016’da 304, 2017’de 353, 2018’de 280 kadının cinayete kurban gittiğini söyledi. Soylu, “Bu yıl ise maalesef geçen yılın biraz üzerindeyiz. En son güncel veriye göre 2019 yılı kadın cinayeti sayısı 299” dedi.  Kelimeler zamanla erkeğe ve kadına toplumun biçtiği roller üzerinden şekillenmiş. Kadının kutsal kabul edilen anne kimliğine göndermede bulunulan “Anayurt” hatta “ Anavatan” “Anayol” “Anamal” kavramlarını üreten eril dil, öteki gördüğü “toplum şapımızdaki “Kötü kadın” üzerinden de küfürleri biçimlendirmiştir. Kadınların medyada sahip oldukları nitelik, beceri ve başarılarından ziyada mağdur kimlikleriyle yer bulabilmeleri magazin malzemesi olarak görülmeleri yada “öteki” olduklarında haber değeri taşıyor olabilmeleri de ayrı cinsiyetçi yaklaşımın bir başka boyutu olarak görülmektedir. Cinsiyetçiliği pekiştiren en önemli araçların başında haber yazılımında kullanılan dil gelmektedir.           Haber metinlerindeki bir başka olumsuzluk da taciz, tecavüz, şiddet ve cinsiyet haberlerinde sıkça kullanılan şirretin pornografik anlatımı. Bu anlatım biçimi nerede  ise mağdurun, çoğu kez de artık hayatta olmayan ve kendini savunma olanağı olmayan maktulün yaşadıklarını, failin ifadesine dayandırıyor. Failin ifadesi üzerinden, gerçek gibi sunulan haberlerin algıya yön vermesi nedeniyle okur ve veya izleyici kitlesi tarafından yargılanıp; kimi zaman toplum nezdinde mahkum bile edilebiliyor. İzleyici ya da okurun algısı işlenen suçun niteliği yerine mağdurun neyi ne kadar hak ettiğine odaklanıyor. Diğer yandan bu pornografik anlatım biçimi, suç işleme potansiyeline sahip kesimlerde özendirici tetikleyici etkiye neden oluyor Medyanın mutfağında yer alan kadınların da cinsiyetçi bakış açısına sahip olduğunu söylemek çok yanlış bir tespit olmaz maalesef medyada çalışan kadınların bazen medyadaki eril dilin yaygınlaşmasında ve değişmemesinde hak ve sorumluluk sahibi ifade etmek gerekir. Kadınlara cinsiyetçi bir bakış açısıyla bakılmasını sadece polis adliye haberlerinde değil çokça magazin haberlerinde hatta rakamların dilinin kullanıldığı ekonomi haberlerinde de görmek mümkün. Peki spor haberlerine hiç değinmeden olur mu? Eril dilin belki de en çok kullanıldığı yerin başında spor haberlerinin geldiğini söyleyebiliriz. Özellikle polis adliye haberlerinde kadın kışkırtıcı aynı zamanda mağdur olarak lanse ediliyor. Cinayeti işleyen ya da şiddeti uygulayan erkek hiçbir şekilde deşifre edilmiyor. Medya eliyle kadınlara aslında “Bak senin de sonun böyle olur.” mesajı veriliyor    
Ekleme Tarihi: 25 Kasım 2019 - Pazartesi

KADIN VE MEDYA GÖZÜYLE 25 KASIM 2019

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye’de 2016’da 304, 2017’de 353, 2018’de 280 kadının cinayete kurban gittiğini söyledi. Soylu, “Bu yıl ise maalesef geçen yılın biraz üzerindeyiz. En son güncel veriye göre 2019 yılı kadın cinayeti sayısı 299” dedi.

 Kelimeler zamanla erkeğe ve kadına toplumun biçtiği roller üzerinden şekillenmiş. Kadının kutsal kabul edilen anne kimliğine göndermede bulunulan “Anayurt” hatta “ Anavatan” “Anayol” “Anamal” kavramlarını üreten eril dil, öteki gördüğü “toplum şapımızdaki “Kötü kadın” üzerinden de küfürleri biçimlendirmiştir.

Kadınların medyada sahip oldukları nitelik, beceri ve başarılarından ziyada mağdur kimlikleriyle yer bulabilmeleri magazin malzemesi olarak görülmeleri yada “öteki” olduklarında haber değeri taşıyor olabilmeleri de ayrı cinsiyetçi yaklaşımın bir başka boyutu olarak görülmektedir. Cinsiyetçiliği pekiştiren en önemli araçların başında haber yazılımında kullanılan dil gelmektedir.

 

        Haber metinlerindeki bir başka olumsuzluk da taciz, tecavüz, şiddet ve cinsiyet haberlerinde sıkça kullanılan şirretin pornografik anlatımı. Bu anlatım biçimi nerede  ise mağdurun, çoğu kez de artık hayatta olmayan ve kendini savunma olanağı olmayan maktulün yaşadıklarını, failin ifadesine dayandırıyor. Failin ifadesi üzerinden, gerçek gibi sunulan haberlerin algıya yön vermesi nedeniyle okur ve veya izleyici kitlesi tarafından yargılanıp; kimi zaman toplum nezdinde mahkum bile edilebiliyor. İzleyici ya da okurun algısı işlenen suçun niteliği yerine mağdurun neyi ne kadar hak ettiğine odaklanıyor. Diğer yandan bu pornografik anlatım biçimi, suç işleme potansiyeline sahip kesimlerde özendirici tetikleyici etkiye neden oluyor

Medyanın mutfağında yer alan kadınların da cinsiyetçi bakış açısına sahip olduğunu söylemek çok yanlış bir tespit olmaz maalesef medyada çalışan kadınların bazen medyadaki eril dilin yaygınlaşmasında ve değişmemesinde hak ve sorumluluk sahibi ifade etmek gerekir. Kadınlara cinsiyetçi bir bakış açısıyla bakılmasını sadece polis adliye haberlerinde değil çokça magazin haberlerinde hatta rakamların dilinin kullanıldığı ekonomi haberlerinde de görmek mümkün. Peki spor haberlerine hiç değinmeden olur mu? Eril dilin belki de en çok kullanıldığı yerin başında spor haberlerinin geldiğini söyleyebiliriz. Özellikle polis adliye haberlerinde kadın kışkırtıcı aynı zamanda mağdur olarak lanse ediliyor. Cinayeti işleyen ya da şiddeti uygulayan erkek hiçbir şekilde deşifre edilmiyor. Medya eliyle kadınlara aslında “Bak senin de sonun böyle olur.” mesajı veriliyor

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.