Mustafa ARSLAN
Köşe Yazarı
Mustafa ARSLAN
 

MİNİ MİNİ VALİMİZ “NE OLACAK HALİMİZ”

Sene 1950 kıyasıya bir siyaset yarışı ülke çapında sürdürülüyor. Tek partili dönemden çok partili siyasi bir döneme geçiliyor. Dönemin başbakanı İsmet İnönü taksim de bu nedenle bir miting düzenleyecek ve halka hitap edecek. Vali Fahrettin Kerim Gökay’ın heyecanlı hali gözlerden kaçmıyor. Taksim, Taksim olalı belki de bu kadar insanı bir arada görmemiş Paşa mikrofona çıkmadan önce badem bıyıklı, ufacık tefecik bir adam ise yanına yaklaşıyor ve gururla kalabalığı göstererek “İşte Paşam, İstanbul” diyor...  Son derece ufak tefek bir yapıda olan Fahrettin Bey, İstanbul sarhoşlarının ise kabusu haline gelmişti. Geceleri hiç üşenmez; ekibi ile birlikte Beyoğlu’nu gezerek yakaladığı sarhoşları toplar, onları Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne yatırırdı. İşte günümüzde belki böyle valiler var mı? Bilmiyorum ama tek bildiğim şey kendilerinin yapması gereken işleri değil de kendilerini devletin üst kademesindeki yöneticilerine beğendirmek ve parsa toplamak için canhıraş bir çabanın içinde olmalarıdır. Böylesine bir çaba da yasalara göre değil adeta kendi istedikleri gibi bir yönetim ortaya koymaya çalışmaları inanın kentin içinde yaşayanları bile hayrete düşürmektedir. İstanbul Valisi Fahrettin Kerim ve arkadaşları 27 Mayıs Askeri Darbesi’nden önce Adnan Menderes hükümetine çok ilginç bir proje götürmüşler. Bu projeye göre İstanbul ‘Dünya Dinler Başkenti’ yapılacak, Fener Rum Patrikanesi de Vatikan gibi ayrı bir devlet statüsü kazanacaktı. Ayrıca Kariye Camii de bir nevi de Hilafet Merkezi’ne çevrilecek, Ayasofya ise Ortodos ibadetine açılacaktı. Günümüze bakıldığında birçok kentimizin sokaklarında sarıklı cüppeli adamların gezdiğini gören vatandaşlar bir şeylerin dönüşüme değişimine şahit olmaktadırlar. Öte yandan ülkenin yöneticileri otomatiğe bağlanmış gibi kendilerini belli projelere kaptırmışlar. Adeta bir topaç gibi etrafında dönmektedirler. Bugün nerede ise ülkemizin birçok meselesini çözecek bir parasal kaynak ile “İstanbul’da kanal” yapımına kafayı takmışlardır. Burdur da ise aynı hızla Salda gölü kıyısındaki Salda gölüne “Millet Bahçesi” meselesini gündemde tutmaya çalışmaktadırlar. Elbette Yeşilova halkını ne kadar ilgilendiriyor. Ne kadar gelecek açısından projelendirilen bu konuda’ da  kafa yoruyorlar bunu da anlamak zor gibi görünüyor. Son gelişmelerde Yeşilova İlçesinin Kayadibi mahallesinde yapılan referandum da istenilen elde edilmedi. Bunun yerine bazı projelerin “ Ya tutarsa” mantığı üzerinden devreye sokulduğu kulağımıza geldi. Meselenin bir başka yüzü ise Burdur valilerinin görevde kalma süresi en fazla 2 yıl olduğu düşünülürse görevde olan Burdur valisinin görev süresi iki yılı bulmaktadır. Devlette esas olan devamlılıktır anlayışından yola çıkarsak projenin devam etmesi için Burdur’da görev alacak valinin bu projeye bakış açısı önem taşımaktadır. Hani büyüklerimizin bir sözü var “Görelim Mevla neyler eylerse güzel eyler” diyelim sözün gerisini zamana bırakalım.            
Ekleme Tarihi: 20 Ocak 2020 - Pazartesi

MİNİ MİNİ VALİMİZ “NE OLACAK HALİMİZ”

Sene 1950 kıyasıya bir siyaset yarışı ülke çapında sürdürülüyor. Tek partili dönemden çok partili siyasi bir döneme geçiliyor. Dönemin başbakanı İsmet İnönü taksim de bu nedenle bir miting düzenleyecek ve halka hitap edecek. Vali Fahrettin Kerim Gökay’ın heyecanlı hali gözlerden kaçmıyor. Taksim, Taksim olalı belki de bu kadar insanı bir arada görmemiş Paşa mikrofona çıkmadan önce badem bıyıklı, ufacık tefecik bir adam ise yanına yaklaşıyor ve gururla kalabalığı göstererek “İşte Paşam, İstanbul” diyor...

 Son derece ufak tefek bir yapıda olan Fahrettin Bey, İstanbul sarhoşlarının ise kabusu haline gelmişti. Geceleri hiç üşenmez; ekibi ile birlikte Beyoğlu’nu gezerek yakaladığı sarhoşları toplar, onları Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne yatırırdı. İşte günümüzde belki böyle valiler var mı? Bilmiyorum ama tek bildiğim şey kendilerinin yapması gereken işleri değil de kendilerini devletin üst kademesindeki yöneticilerine beğendirmek ve parsa toplamak için canhıraş bir çabanın içinde olmalarıdır. Böylesine bir çaba da yasalara göre değil adeta kendi istedikleri gibi bir yönetim ortaya koymaya çalışmaları inanın kentin içinde yaşayanları bile hayrete düşürmektedir.

İstanbul Valisi Fahrettin Kerim ve arkadaşları 27 Mayıs Askeri Darbesi’nden önce Adnan Menderes hükümetine çok ilginç bir proje götürmüşler. Bu projeye göre İstanbul ‘Dünya Dinler Başkenti’ yapılacak, Fener Rum Patrikanesi de Vatikan gibi ayrı bir devlet statüsü kazanacaktı. Ayrıca Kariye Camii de bir nevi de Hilafet Merkezi’ne çevrilecek, Ayasofya ise Ortodos ibadetine açılacaktı. Günümüze bakıldığında birçok kentimizin sokaklarında sarıklı cüppeli adamların gezdiğini gören vatandaşlar bir şeylerin dönüşüme değişimine şahit olmaktadırlar. Öte yandan ülkenin yöneticileri otomatiğe bağlanmış gibi kendilerini belli projelere kaptırmışlar. Adeta bir topaç gibi etrafında dönmektedirler.

Bugün nerede ise ülkemizin birçok meselesini çözecek bir parasal kaynak ile “İstanbul’da kanal” yapımına kafayı takmışlardır. Burdur da ise aynı hızla Salda gölü kıyısındaki Salda gölüne “Millet Bahçesi” meselesini gündemde tutmaya çalışmaktadırlar. Elbette Yeşilova halkını ne kadar ilgilendiriyor. Ne kadar gelecek açısından projelendirilen bu konuda’ da  kafa yoruyorlar bunu da anlamak zor gibi görünüyor. Son gelişmelerde Yeşilova İlçesinin Kayadibi mahallesinde yapılan referandum da istenilen elde edilmedi. Bunun yerine bazı projelerin “ Ya tutarsa” mantığı üzerinden devreye sokulduğu kulağımıza geldi.

Meselenin bir başka yüzü ise Burdur valilerinin görevde kalma süresi en fazla 2 yıl olduğu düşünülürse görevde olan Burdur valisinin görev süresi iki yılı bulmaktadır. Devlette esas olan devamlılıktır anlayışından yola çıkarsak projenin devam etmesi için Burdur’da görev alacak valinin bu projeye bakış açısı önem taşımaktadır. Hani büyüklerimizin bir sözü var “Görelim Mevla neyler eylerse güzel eyler” diyelim sözün gerisini zamana bırakalım.

 

 

 

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.