Mustafa ARSLAN
Köşe Yazarı
Mustafa ARSLAN
 

UZAKTAN KUMANDA GAZETECİLİK OLMAZ

Burdur da ve yöremizde "Uzaktan kumanda gazetecilik olmaz... Bu ülkede yaşamalı, bu ülkeyi bilmelisin" diyebilirim.  Burdur valisi Hasan Şıldak göreve yeni başladı. Kendisine makam koltuğuna oturduğu  anda mesleğimin bana verdiği sorumluluk nedeniyle hoş geldiniz demiştim. Burdur’da gazete sahibi ve gazetecilik yapan bazı dostlarım, beni acelecilik veya zamanı kullanma adına eleştirebilirler. Ama bende kendilerine dönemin valisi Can Direkçi’nin gazeteci arkadaşlar ile gazete sahiplerine göstermiş olduğu dostane tavırlarını hatırlatmak isterim. O günlerde de ilçelere gidiliyor, geziler dönüşünde gazeteciler haberlerini yapıyordu.  Gazetecilik doğası gereği haber kaynakları ile doğrudan teması, dolayısı ile dışarı çıkmayı, nabzı tutmayı, seyahat etmeyi gerektiriyor. Ama bu yöntem son yıllarda ülkemizde çoktan yerini gazetelere ben size resim ve haber metnini gönderirim anlayışına bırakılmış durumda; Bu anlayışın ne Burdur’a ne yöreye nede ülkemize kazandıracağı aksine kaybettireceği çok şey olduğuna şahsım adına inanıyorum. Medya şirketleri, ajansların muhabir, fotoğrafçı, kameraman sayısının kat ve kat üstünde çalıştırdığı günleri biliyorum. Hatta gazetelerin elde ettiği bir görüntü ve fotoğrafın kaynağını bilmeden sayfalarına almadığı muhabir tarafından yapılmamış bir haberi sayfalarına almadığı günlerden geldik.   Ülkemizde ister yerel kaynaklı bir haber ister ulusal ve uluslar arası bir haberde Okuyucu kafasındaki ne, neden, nasıl, nerede, ne zaman, kim sorularının yanıtlarını okuduğu yazıda bulabilmelidir. Hatta televizyonlarda, İnternet gazetelerinde haberi kaleme alan gazetecinin mesleğindeki deneyimlerini buradan anlayabilmeli habere güvenmelidir. Basın duyurusu da yazıldıktan sonra haber ajanslarına, ulusal televizyon ve gazetelerin haber merkezlerine faks ya da e-mail ile gönderilmelidir. Ama günümüzde nerede ise gazetecinin ve gazeteciliğin yerini kamu kurum ve kuruluşları tarafından görevlendirilen fotoğrafçılar aldı. Nerede ise bizi geçen sayıda kişinin sahada boy gösterdiğini söyleyebilirim. Alnı zamanda bu alan güvenliğini de tehlikeye atmaktadır. Biz gazeteci olarak kimsenin işine karışmak istemiyoruz. Eğer konu yerel bir olayı ele alıyorsa gazete ve televizyonların yerel muhabirleriyle doğrudan bağlantıya geçilmeli, ancak yine de basın duyurusunun medya kuruluşlarının merkezlerinde yurt haberler servisine gönderilmesi gerekmektedir. “Ders vermek” deyimi en çok gazetecilik için kullanılıyor galiba. “İnsanlık dersi verdi”, “hukuk dersi verdi” gibi kullanımları var ama en yaygın meslek özdeşleşmesi gazetecilikle. Çünkü gazetecilik çok göz önünde bir meslek, iyi gazeteciliğin nasıl olduğu hakkında herkesin fikri var. En iyi gazetecilik dersi ise akademiden ziyade gazeteciler tarafından veriliyor Bu gün Üniversitelerimizde “Basın Yayın ve Görsel Sanatlar Bölümleri” bulunmaktadır. Ancak saha ve alan gazeteciliği usta çırak ilişkileri ile deneme ve yanılma metodu ile ilişkilidir. Bir gazeteci görev yerinde bütün eforunu işini yapmaya odaklı olarak çalışmaktadır. Bu ister kameraman ister fotoğraf çeken bir kişi olsun bu kişi çevresinden yada beklenmeyen bir tehdit veya tehlike odağından gelebilecek olanları görme imkanı nerede ise görme ve algılama imkanına sahip değildir. Onun içinde şayet güvenlik kuvvetleri tarafından gerekli önlem alınmamışsa kendisinin ya da meslektaşının da güvenliğini sağlamak zorundadır
Ekleme Tarihi: 27 Mayıs 2018 - Pazar

UZAKTAN KUMANDA GAZETECİLİK OLMAZ

Burdur da ve yöremizde "Uzaktan kumanda gazetecilik olmaz... Bu ülkede yaşamalı, bu ülkeyi bilmelisin" diyebilirim.  Burdur valisi Hasan Şıldak göreve yeni başladı. Kendisine makam koltuğuna oturduğu  anda mesleğimin bana verdiği sorumluluk nedeniyle hoş geldiniz demiştim. Burdurda gazete sahibi ve gazetecilik yapan bazı dostlarım, beni acelecilik veya zamanı kullanma adına eleştirebilirler. Ama bende kendilerine dönemin valisi Can Direkçinin gazeteci arkadaşlar ile gazete sahiplerine göstermiş olduğu dostane tavırlarını hatırlatmak isterim. O günlerde de ilçelere gidiliyor, geziler dönüşünde gazeteciler haberlerini yapıyordu.

 Gazetecilik doğası gereği haber kaynakları ile doğrudan teması, dolayısı ile dışarı çıkmayı, nabzı tutmayı, seyahat etmeyi gerektiriyor. Ama bu yöntem son yıllarda ülkemizde çoktan yerini gazetelere ben size resim ve haber metnini gönderirim anlayışına bırakılmış durumda; Bu anlayışın ne Burdur’a ne yöreye nede ülkemize kazandıracağı aksine kaybettireceği çok şey olduğuna şahsım adına inanıyorum. Medya şirketleri, ajansların muhabir, fotoğrafçı, kameraman sayısının kat ve kat üstünde çalıştırdığı günleri biliyorum. Hatta gazetelerin elde ettiği bir görüntü ve fotoğrafın kaynağını bilmeden sayfalarına almadığı muhabir tarafından yapılmamış bir haberi sayfalarına almadığı günlerden geldik.

  Ülkemizde ister yerel kaynaklı bir haber ister ulusal ve uluslar arası bir haberde Okuyucu kafasındaki ne, neden, nasıl, nerede, ne zaman, kim sorularının yanıtlarını okuduğu yazıda bulabilmelidir. Hatta televizyonlarda, İnternet gazetelerinde haberi kaleme alan gazetecinin mesleğindeki deneyimlerini buradan anlayabilmeli habere güvenmelidir. Basın duyurusu da yazıldıktan sonra haber ajanslarına, ulusal televizyon ve gazetelerin haber merkezlerine faks ya da e-mail ile gönderilmelidir. Ama günümüzde nerede ise gazetecinin ve gazeteciliğin yerini kamu kurum ve kuruluşları tarafından görevlendirilen fotoğrafçılar aldı. Nerede ise bizi geçen sayıda kişinin sahada boy gösterdiğini söyleyebilirim. Alnı zamanda bu alan güvenliğini de tehlikeye atmaktadır. Biz gazeteci olarak kimsenin işine karışmak istemiyoruz.

Eğer konu yerel bir olayı ele alıyorsa gazete ve televizyonların yerel muhabirleriyle doğrudan bağlantıya geçilmeli, ancak yine de basın duyurusunun medya kuruluşlarının merkezlerinde yurt haberler servisine gönderilmesi gerekmektedir. “Ders vermek” deyimi en çok gazetecilik için kullanılıyor galiba. “İnsanlık dersi verdi”, “hukuk dersi verdi” gibi kullanımları var ama en yaygın meslek özdeşleşmesi gazetecilikle. Çünkü gazetecilik çok göz önünde bir meslek, iyi gazeteciliğin nasıl olduğu hakkında herkesin fikri var. En iyi gazetecilik dersi ise akademiden ziyade gazeteciler tarafından veriliyor

Bu gün Üniversitelerimizde “Basın Yayın ve Görsel Sanatlar Bölümleri” bulunmaktadır. Ancak saha ve alan gazeteciliği usta çırak ilişkileri ile deneme ve yanılma metodu ile ilişkilidir. Bir gazeteci görev yerinde bütün eforunu işini yapmaya odaklı olarak çalışmaktadır. Bu ister kameraman ister fotoğraf çeken bir kişi olsun bu kişi çevresinden yada beklenmeyen bir tehdit veya tehlike odağından gelebilecek olanları görme imkanı nerede ise görme ve algılama imkanına sahip değildir. Onun içinde şayet güvenlik kuvvetleri tarafından gerekli önlem alınmamışsa kendisinin ya da meslektaşının da güvenliğini sağlamak zorundadır

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.