KIYMET BİLMEK
KIYMET BİLMEK
ELİMİZDE OLANLARIN KIYMETİNİ BİLMEK
KIYMET BİLMEK
Kıymet, bir köşeye bırakıp unutamayacağımız, gönlümüzde müstesna bir yere koyduğumuz canlı ya da cansız her varlıktır. Değer verdiğimiz bir şey elimizden kayıp gittiğinde, içimizde derin yaralar açılır. Onsuz eksik kaldığımızı hissettiğimiz her şey gözümüzde kıymet kazanır; bir anının izi gibi hayatımıza siner.
Bu kelime, yazıldığında sade görünse de, aslında içimizde nice hazinelerin kapısını aralar. Hayatımıza dokunan her şey, ister canlı ister cansız olsun, ruhumuzda iz bırakır. Ne var ki, çoğu zaman kıymetin kıymetini, onu yitirdikten sonra anlarız. Bir annenin şefkati, bir babanın varlığı, bir dostun sessiz samimiyeti, bir evladın mahcup tebessümü... İşte tüm bu anlar, ruhumuzu besleyen, hayatı güzelleştiren eşsiz kıymetlerdir.
Bazen bir annenin sabahın sessizliğinde kurduğu kahvaltı sofrasının kokusunda buluruz kıymeti. Bazen de bir babanın, evladının mahcup olmaması için avucuna gizlice bıraktığı harçlıkta... Bir annenin duasında, bir babanın sırtımızdan eksik etmediği destek ellerinde saklıdır kıymet. Varlıklarına alıştığımız için çoğu zaman fark edemediğimiz bu değerler, yokluklarında ruhumuzda derin yarıklar açar.
Hayat yolunda rastladığımız dostlar da kalbimizde apayrı yerler edinir. Zor zamanlarımızda elimizi tutan, sessizce yanımızda duran dostlar... Sadece sevinçli günlerimizde değil, karanlıkta da bizimle oldukları için değerlidirler. Onlar, yaşadığımız zamanları güzelleştirir, kalbimize unutulmaz anılar serpiştirirler.
Bazen bir dostun sesine ihtiyaç duyarız, elimiz telefona gider usulca... Gözlerimiz yaşarırken, kalbimizden dökülür: "İyi ki var." İşte o an anlarız ki; kıymet, yalnızca bir varlık değil, kalbimizde bıraktığı sıcaklık, ruhumuza kattığı güzelliktir.
Zamanla öğreniriz kimin yanımızda, kimin uzağımızda durduğunu. Hayatın ağırlığını omuzlarken, kapımızı çalanların, sessizce yanımızda duranların, gerçek kıymetlerimiz olduğunu kavrarız. Yalnız olmadığımızı bilmek; arkamızda dağ gibi dostların varlığını hissetmek, güvenle yürüdüğümüz yolları aydınlatır. Hayat, kimin gerçek dost, kimin gerçek kıymet olduğunu öğreten sessiz bir öğretmendir bize.
Peki sadece annemizin, babamızın, dostlarımızın mı kıymetini bilmeliyiz? Elbette hayır. En önce kendimizin kıymetini bilmeliyiz. Çünkü hayat, kendi ayaklarımızın üzerinde yürümeyi, olgunlaşmanın çetin yollarından geçmeyi gerektirir. Bu yolda kendimize uzattığımız el, en kıymetli dostumuz olur. Kendimize verdiğimiz değer, tüm kıymet bilincinin temelidir.
Kıymetini bildiklerime —ve umarım layıkıyla bilebiliyorumdur—, kendime, anneme, babama, dostlarıma, kalbimi aydınlatan tüm güzel insanlara sonsuz şükranlarımı sunuyorum.
Hayatıma dokunan, gönlümde iz bırakan her büyüğüme, kardeşlerime ve dostlarıma minnettarım.
İyi ki varsınız...
Sevgilerimle,
Safiye Gülbin ÇELİK
26.04.2025
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.