Hadi Önal
Köşe Yazarı
Hadi Önal
 

KÜFRE SESİZ KALMAK, KÜFRE ORTAK OLMAKTIR

    Ne demişti Sosyal Doku Vakfı Başkanı Vaiz Nurettin Yıldız: “ İslam’da yaş haddi yoktur. Buluğ çağından önce de bir çocuk evlenebilir. 6 yaşındaki bir kız çocuğu evlenebilir. Mesela yedi yaşındaki bir kız çocuğu ile 25 yaşındaki bir erkek evlenebilir.” Bu sözler, bir yorum değil, doğrudan doğruya insana, İslam’a, akla, ilme, vicdana ve merhamete çekilen bir kılıçtır. Çocuğun çocukluğuna, kadının onuruna toplumun vicdanına yöneltilmiş ucu zehirli, paslı bir hançerdir.  Daha da acısı, bu söze sessiz kalmak sözü kabullenmekle eş değerdir. Unutulmamalıdır ki küfre sessiz kalmak küfrü meşrulaştırır.  Çocuk evliliği, sadece bir bireyin erken yaşta yük altına girmesi değildir. Bir milletin geleceğine, umuduna ve insanlık onuruna vurulmuş zincirdir. Çocuk; kitapla, oyunla, sevgiyle büyümelidir. Çocuk, ne fiziksel ne de ruhsal olarak evliliğin sorumluluğunu taşıyamaz. Ona nikâh yüklemek, sadece akla değil, insana, ilme, İslam’a, vicdana ve merhamete de ihanettir.  Din, hayatı güzelleştirir; karartmaz. İslam, akıl dinidir. İslam, adalet, ilim ve merhamet dinidir. İslam, yetimi gözetir, mazlumu korur. İslam, kız çocuklarını diri diri gömen bir toplumun içine ışık gibi doğmuşken, şimdi nasıl olur da çocuk evliliği gibi karanlık bir anlayışla özleştirilir? Çocuk evliliği dinin değil, karanlığa kürek çeken bir sapkınlığın ürünüdür.  Bilginin bayrağını göndere çeken Boğaziçi Üniversitesi gibi bir bilim yuvasında böylesi düşünceye sahip bir kişiye kürsüye çıkarmanın fikir özgürlüğü ile bağdaşır hiçbir tarafı yoktur, olamaz. Bu, doğrudan doğruya bir provokasyondur.  Bu tuzağı hazırlayanlar, öğrencilerin, haliyle bu çağdışılığı protesto edeceklerini gayet iyi biliyorlardı. Onların protestoları sonucu gözaltına alınacaklarını bileklerine kelepçe takılacaklarını biliyorlardı. Tek amaç, ilme diz çöktürmedir… Oysa üniversite; bilimin, aklın, etik değerlerin ve özgür düşüncenin ocağıdır. Bu ocakta küfür ateşi yakmaya çalışmak, ilmi ve ilim mensuplarını ateşe atmaktır.   Bu ülkenin güzide gençleri; akıl, ilim, hakikat, vicdan ve merhamet sahibidirler. Onların seslerini kesmek, baskı altına almak elbette mümkün değildir. Ancak görülen o ki zinayı serbest bırakan, faizi özendiren, domuz etini kasaplık et olarak resmi gazetede yayınlatarak yürürlüğe koyan, yalanı meşrulaştıran, hırsızlığı mubah sayan, Lut kavminin helâk olmasının çok daha vahimi olan çocuk evliliğine sesiz kalarak Allah’a savaş açan münafıklar dur durak bilmiyorlar, bilmeyecekler.   Bir kez daha üzerine bastırarak söylemek istiyorum: çocuktan gelin olmaz. Çocuk sadece çocuktur. Çocuk, nikâh değil; oyuncak, evlilik değil; okul, kitap, okumak ister. Çocuk, düş ve sevgi taşır yüreğinde.  Hiçbir yorum bir çocuğun bu hakkını elinden almaya yetmez. Söz konusu olan bir çocuğun hayatıysa, susmak, sessiz kalmak da yetmez. Susmak, sesiz kalmak suça iştiraktir. Kadını insan değil, nesne gören anlayışı meşrulaştırmak isteyenler; bu sözleri “İslam adına” söylüyorlarsa, susmak, sadece ahlak yoksunluğu değil, aynı zamanda ilk emri oku olan İslam dinine de ihanettir.  Ey YÖK, Ey rektörlük makamı, Ey üniversite yönetimi, aklı karanlığa teslim edip cehaleti kürsüye çıkarmakla ne yapmak istiyorsunuz?   Ey Diyanet İşleri Başkanlığı, ey bu ülkenin aklına ve geleceğine yön vermekle yükümlü olanlar! Unutmayın ki çocuk evliliğine kapı aralayan her suskunluk, bu milletin geleceğine vurulan en büyük darbedir. Bugün sustuklarınız, yarın sizin çocuklarınızın, torunlarınızın başına gelecek bir musibete davetiye çıkarmaktır. Karanlığa, “zulmü alkışlamayan, zalimi asla sevmeyen” gençlik elbette karşı çıkacaktır. Konuşmak, sorgulamak, itiraz etmek aydınlatmak aklın, ilmin, vicdanın gereğidir. Ne mutlu ki böylesi güzelliklerle bezeli ve onların gereğini yapabilen bir gençliğimiz var.    Ey genç arkadaşım! Korkma, susma! Çünkü senin sesin, bu milletin vicdanının sesidir. Senin sesin, insan olan, Müslümanım diyen, vicdan ve merhamet sahibi olan; ama susan insanların da gözlerini açacak onlara da yol gösterecektir.       Hadi Önal/ 20 Mayıs2025/ Elazığ 
Ekleme Tarihi: 25 Mayıs 2025 -Pazar

KÜFRE SESİZ KALMAK, KÜFRE ORTAK OLMAKTIR

 

 

Ne demişti Sosyal Doku Vakfı Başkanı Vaiz Nurettin Yıldız: “ İslam’da yaş haddi yoktur. Buluğ çağından önce de bir çocuk evlenebilir. 6 yaşındaki bir kız çocuğu evlenebilir. Mesela yedi yaşındaki bir kız çocuğu ile 25 yaşındaki bir erkek evlenebilir.” Bu sözler, bir yorum değil, doğrudan doğruya insana, İslam’a, akla, ilme, vicdana ve merhamete çekilen bir kılıçtır. Çocuğun çocukluğuna, kadının onuruna toplumun vicdanına yöneltilmiş ucu zehirli, paslı bir hançerdir.  Daha da acısı, bu söze sessiz kalmak sözü kabullenmekle eş değerdir. Unutulmamalıdır ki küfre sessiz kalmak küfrü meşrulaştırır. 

Çocuk evliliği, sadece bir bireyin erken yaşta yük altına girmesi değildir. Bir milletin geleceğine, umuduna ve insanlık onuruna vurulmuş zincirdir. Çocuk; kitapla, oyunla, sevgiyle büyümelidir. Çocuk, ne fiziksel ne de ruhsal olarak evliliğin sorumluluğunu taşıyamaz. Ona nikâh yüklemek, sadece akla değil, insana, ilme, İslam’a, vicdana ve merhamete de ihanettir. 

Din, hayatı güzelleştirir; karartmaz. İslam, akıl dinidir. İslam, adalet, ilim ve merhamet dinidir. İslam, yetimi gözetir, mazlumu korur. İslam, kız çocuklarını diri diri gömen bir toplumun içine ışık gibi doğmuşken, şimdi nasıl olur da çocuk evliliği gibi karanlık bir anlayışla özleştirilir? Çocuk evliliği dinin değil, karanlığa kürek çeken bir sapkınlığın ürünüdür. 

Bilginin bayrağını göndere çeken Boğaziçi Üniversitesi gibi bir bilim yuvasında böylesi düşünceye sahip bir kişiye kürsüye çıkarmanın fikir özgürlüğü ile bağdaşır hiçbir tarafı yoktur, olamaz. Bu, doğrudan doğruya bir provokasyondur.  Bu tuzağı hazırlayanlar, öğrencilerin, haliyle bu çağdışılığı protesto edeceklerini gayet iyi biliyorlardı. Onların protestoları sonucu gözaltına alınacaklarını bileklerine kelepçe takılacaklarını biliyorlardı. Tek amaç, ilme diz çöktürmedir… Oysa üniversite; bilimin, aklın, etik değerlerin ve özgür düşüncenin ocağıdır. Bu ocakta küfür ateşi yakmaya çalışmak, ilmi ve ilim mensuplarını ateşe atmaktır.  

Bu ülkenin güzide gençleri; akıl, ilim, hakikat, vicdan ve merhamet sahibidirler. Onların seslerini kesmek, baskı altına almak elbette mümkün değildir. Ancak görülen o ki zinayı serbest bırakan, faizi özendiren, domuz etini kasaplık et olarak resmi gazetede yayınlatarak yürürlüğe koyan, yalanı meşrulaştıran, hırsızlığı mubah sayan, Lut kavminin helâk olmasının çok daha vahimi olan çocuk evliliğine sesiz kalarak Allah’a savaş açan münafıklar dur durak bilmiyorlar, bilmeyecekler.  

Bir kez daha üzerine bastırarak söylemek istiyorum: çocuktan gelin olmaz. Çocuk sadece çocuktur. Çocuk, nikâh değil; oyuncak, evlilik değil; okul, kitap, okumak ister. Çocuk, düş ve sevgi taşır yüreğinde.  Hiçbir yorum bir çocuğun bu hakkını elinden almaya yetmez. Söz konusu olan bir çocuğun hayatıysa, susmak, sessiz kalmak da yetmez. Susmak, sesiz kalmak suça iştiraktir. Kadını insan değil, nesne gören anlayışı meşrulaştırmak isteyenler; bu sözleri “İslam adına” söylüyorlarsa, susmak, sadece ahlak yoksunluğu değil, aynı zamanda ilk emri oku olan İslam dinine de ihanettir. 

Ey YÖK, Ey rektörlük makamı, Ey üniversite yönetimi, aklı karanlığa teslim edip cehaleti kürsüye çıkarmakla ne yapmak istiyorsunuz?  

Ey Diyanet İşleri Başkanlığı, ey bu ülkenin aklına ve geleceğine yön vermekle yükümlü olanlar! Unutmayın ki çocuk evliliğine kapı aralayan her suskunluk, bu milletin geleceğine vurulan en büyük darbedir. Bugün sustuklarınız, yarın sizin çocuklarınızın, torunlarınızın başına gelecek bir musibete davetiye çıkarmaktır. Karanlığa, “zulmü alkışlamayan, zalimi asla sevmeyen” gençlik elbette karşı çıkacaktır. Konuşmak, sorgulamak, itiraz etmek aydınlatmak aklın, ilmin, vicdanın gereğidir. Ne mutlu ki böylesi güzelliklerle bezeli ve onların gereğini yapabilen bir gençliğimiz var.   

Ey genç arkadaşım! Korkma, susma! Çünkü senin sesin, bu milletin vicdanının sesidir. Senin sesin, insan olan, Müslümanım diyen, vicdan ve merhamet sahibi olan; ama susan insanların da gözlerini açacak onlara da yol gösterecektir.    

 

Hadi Önal/ 20 Mayıs2025/ Elazığ 

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.