“Bilmek asla gerçekliği kopyalamak anlamına gelmez, daha çok ona tepki göstermek ve onu dönüştürmek demektir”. Jean Piaget TDK ’ ya göre tepki kelimesi şu anlama gelir: Bir cismin kendini iten veya sıkıştıran başka bir cisme gösterdiği karşı etki, reaksiyon-Herhangi bir etkiye cevap olarak doğan genellikle olumsuz söz veya davranış -karşılık vermedir. Psikolojide davranışların nedenlerine uyarıcı, uyarıcılara karşılık meydana gelen davranışlara tepki adı verilir. Bireyin davranışlarını daha iyi anlayabilmek için bu etmenleri de bilmek gereklidir. Duyum, algı, öğrenme, bellek, hatırlama, kişilik gibi psikolojik süreçlerin tümü uyarıcı ve davranış arasında yer almaktadır. Fizik terimi olarak tepki ise, Bir eylemin oluşturduğu karşı eylemdir. Mantık terimi olarak tepki: Organizmanın uyarımlara verdiği yanıttır. Bir düşünce veya harekete karşı çıkmaktır. Filmler için de iyi bir malzemedir. Tarihin yolculuğunda da tepki yerini alır. Mülksüzleştirilen yığınların ilk tepkisi bireysel suç ve makine kırıcılık olmuştu. Ayrıca bu tepkilere bazı yeni sömürge ülkelerde de rastlamak mümkün.Bu tip hareketleri, gerici bir noktada olarak değerlendirmemek gereklidir. Birinci olarak nesnel koşullardaki bu büyük değişim, öznel sürecin kavrayamadığı bir hızla ilerlemiştir. Bu nesnelliğin sonucu ortaya çıkan yeni işçiler kendi mücadele deneyimlerini yansıtma biçimi olarak makine, işyeri, patronun mülkü vb. tahrip etmişlerdir. Bazen bireysel, bazen de organize biçimde bu eylemleri yapmışlardır ve kendi deneyimleri ile süreci kavramaktadırlar. İkinci olarak yeni işçiler örgütlü değildi ve varolan sendikalar, işçi örgütlenmeleri ve mücadele biçimleri onları tam olarak kapsayamıyordu..Yaşanan bu ilk tepkilerde de istemler mevcuttur. Yani işten çıkarılmama, ücretini isteme ve daha iyi çalışma koşulları gibi. Ancak bu tepkiler dar bir alana yayılmayı getiriyordu. Diğer taraftan göçmenler, göçtükleri alandakilerden farklı olan ve bazen bırakmak istemedikleri kültürel alışkanlıklarını da beraberlerinde getirdiklerin dolayı , göç alan bölgelerde hayli yaygın bir tepki ortaya çıkmaktadır. Göçmenler birçok suçla karşı karşıya kalmaktadırlar. Yerlilerinin elinden işlerini alarak veya ücret oranlarının düşmesine sebep olmak gibi ekonomiktir. Bazıları ise, “yerli”lerin kabul etmediği kültürel faaliyetlerde bulunmak veya suç oranını yükseltmek gibi sosyaldir. Göçmenlere karşı (ki sadece yasadışı göçenlere karşı değil) sert devlet tedbirinin taraftarı olanlar, kendilerini yabancı düşmanı bir dille ifade ederler ve işçi sınıfı ve orta sınıfın genelleşen ekonomik ve sosyal güvensizlik duygusuna dayanan bir destek almaktadırlar. Neo-liberalizmin etkisiyle nüfusun üzerindeki etkisine duyulan tepkiyi de yükseltmiştir. Medyada da yer bulur tepki, , haksızlığa, hukuksuzluğa ve adaletsizliğe karşı. TV kanallarına verilen yayın yasağına karşı. İktidarları eleştirel yayın yapan kanalları hedef alındığında. Sosyal medyaya sansür yasasına da tepki gelir. Twitter facebook vb mesajlarla toplumun bir kısmı tarafından olaya sessiz kalınmaz. Sendikalardan baskı politikalarına da tepki gelir. Tepki üzerine baz istasyonundan vazgeçmedir. Yanlıştan dönüşü getirir. Karşı olma fikriniz ve buna gösterilen saygı insanlığınızın da ölçütüdür. Çarenin kalmadığı anlarda da gösterilen davranış biçimidir. Etki tepkiyi doğurmaktadır… Yapıcı olarak değil de kırıcı biçimde de kullanılan bir unsur da olabilmektedir. Aynı anda başka bir oluşunda etkisidir… İnsanın düşünme özüdür.”Tepki göstermek” insanı insan yapan davranış olmuştur. İnsanın insan olmasının gereğidir. Hayattın bütününü hedefleyerek, sorunların çözüm biçimi de çoğaltılmalıdır.