BURDUR’UN TEK BACASIZ SANAYİSİ BEDELLİ ASKERLİK İDİ ONU DA YOK ETTİLER

Cumhuriyetimizin 96 yılı kutlamalarında ilk kez İstanbul da ve ülkemizin birçok şehrinde halkın coşkulu katılımı ile kutlanması bize geleceğin güzel olacağını hatırlattı.

  CHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya, Partisinin İl ve İlçe teşkilatlarına ziyaretler yapmak ve Salda gölü kıyısında Yeşilova halkı tarafından göl kıyısında “Millet Bahçesi” proje çalışmasına tepki amacı ile düzenlenecek eyleme katılacaktır. Kaya CHP İl Örgütünde partililer ile gelişmeleri değerlendirdi. Basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.    CHP Genel Başkanı Yıldırım Kaya, Cumhuriyetimizin 96 yılı kutlamalarının İstanbul başta olmak üzere ülkemizin CHP’li belediyelerinin olduğu illerde yaşanan coşkunun İstanbul’da ve ülkemizin büyük bölümündeki coşkuyu gördüğümde İstanbul belediyesinin Cumhuriyet ve Cumhuriyetin,  değerlerine neler kattığını gördüğümde 23 Haziran akşamı neden sevindiğini ise bugün daha iyi anladım. Ankara’daki Cumhuriyet bayramı kutlamaları bir başka güzellikte coşkulu bir kalabalık olarak gözümüze çarptı. O koskocaman caddeler de ise insanlar yürüyemedi. Bir izdiham haline dönüştü 7 yaşından 70 yaşındaki insanımıza kadar coşkulu bir şekilde cumhuriyeti yaşadık. Cumhuriyet kurulduğunda tahrip olmuş bir ülkeyi azim ve kararlılıkla yeniden kurmak üzere bir inşaat alanına dönüştürmüştü, Mustafa Kemal Atatürk gençlerimizin geleceği için ise eğitim de büyük bir seferberlik başlatmıştı ülkenin üretiminde bir başka seferberlik başlatmıştı. Atatürk iki şey yapmıştı meydan savaşının arkasından öğretmenler şurasını toplamıştı. Ankara da 6 günlük bir süre içinde bu şuraya başkanlık yapmıştı. Dikkatinizi çekerim savaş devam ediyordu ama bu şartlarda Cumhuriyeti kurduğunda yeni bir eğitim sistemine ihtiyaç olduğunu ve bunu ancak ve ancak öğretmenler ile yapabileceğini biliyordu. Toplantı da muallimler demiyor ayrıca Muallime cümlesini kurarak hitabetine devam ediyor. Cumhuriyet kurulmadığı içinde böyle bir genelleme yapmamıştır. Bağımsız kalabilmenin şartlarının üretim olduğunu bilen Mustafa Kemal Atatürk bu şuranın arkasından İzmir de birinci iktisat kongresini toplamıştır. Cumhuriyetin kurulması ile birlikte demiryolları fabrikalar ve yollar cumhuriyetle bu ülkenin de aynı zamanda kazanımları olmuştur. Eğer bugün ekonomik çıkmaz içinde isek Burdur sanayisin de ve Burdur kenti içindeki esnaf sıkıntı içindeyse çökme noktasına gelmiş ise işsizlik can yakar hale gelmişse Burdur’un o güzelim ilçeleri ve köyleri hayvancılıkta besicilikte ve tarımda durma noktasına gelmişse Cumhuriyetin üretim ilişkilerine sahip çıkmamamızdan kaynaklanmıştır. Bize bunu unutturmak için gündeme sonuç alınamayacak yapay tartışmalar getiriyorlar. Bizim Burdur belediyemiz imkanları ölçüsünde Burdur’un her tarafını yeşil alana dönüştürdü. Milletin ihtiyacı olan yeşil alanı ihtiyacını pekala yapabilirler. Burdur da ve ülkenin her yanında belediyelerimiz eliyle biz bunların hepsini yapabiliriz. İki yıl önce AK Parti Genel Başkanı kendi ağzıyla İstanbul’a ihanet ettiğini açıkladı. Aynı Tayip Erdoğan İstanbul’daki boğazda bulunan yapıların inşaatlarının ruhsat yetkisini İstanbul belediyesinden alarak bir kurulun insafına terk etmektedir Burdur Yeşilova ilçe sınırları içerisindeki Salda’ya gözünü dikti doymadı, şimdi İstanbul da boğaz da inşaatların ruhsat işine el attı. Biz yapılaşmaya karşı değiliz, biz parklara millet bahçelerine de karşı değiliz bunların tümü bizim çocuklarımız gelecek nesillerimiz için zaten yapılması gereken  çalışmalar. Bizim karşı olduğumuz iki milyon yıllık bir süreç içinde oluşan Göl habitatının canlılık ifade eden bugün ki doğal görünüşünü yok etmektir. Bunu yok ettiğinde aslında Burdur’daki yaşamı yok etmektedir. Antalya’ya gelen ve Burdur’a kısa süreliğine uğrayan bir turistin kısa süreliğine nefes almasının önüne geçmektedir. Avrupa ülkelerinden bir çoğunda göller var ama hiçbirinin kenarında bir yapılaşma göremezsiniz. Biz onlardan daha zeki daha akıllı mıyız. Bunlar dünyanın her yerinde var biz kendi doğamıza kendi değerlerimize kendi toprağımıza sahip çıkarak yapılmalıdır. Ülkemizin toprakları yabancı güçler tarafından işgal edildiğinde Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde nasıl bir mücadele vermiş isek şimdi de insan beyni işgal ediliyor. İnsan beyninin işgaline de şimdi aynı duyarlılıkla karşı koyarsak iste o zaman Cumhuriyetimizi gelecek kuşaklara taşıyabiliriz. Eğer bugün Salda gölünü koruyamazsak Cumhuriyeti de savunma yetimizi kaybeder savunamayız. Eğer kendi fabrikalarımızı koruyamazsak cumhuriyeti de savunamayız Sümerbank gitti, şeker fabrikalarından bir çoğu gitti. Ülkenin haberleşme sistemi gitti. Seka kağıt fabrikaları gitti. Bunların tamamı gitti yerine açılan bir tek fabrika ise yoktur. Burdur’un bir tek bacasız fabrikası vardı onu da kuruttular. Askerlik ocağı peygamber ocağı denir ya kendi çocuklarını askere göndermedikleri gibi onu da devre dışı bıraktılar. Peki bu esnaf, köylü ne ile geçinecek bunların tümü bizim problemlerimiz hiç biri çözümsüz değil çünkü dün ki  Türkiye’nin yaşadığı coşku Cumhuriyet coşkusuydu cumhuriyet bunu bizlere armağan etti.