"Gerçek, ussal olandır”- Hegel Gerçek bilincimizin dışında nesnel olarak ortaya çıkmış bulunan nesne,nitelik koşul ve vb olaylardır. Bilincimizden bağımsız olarak yer almaktadır. Zamanda ve mekanda var olmaktadır. Ortaya çıkma anlamını içermektedir. Yaşanan hayatın ta kendisidir . Bünyeyi uyuşturmamaktadır.Korkakları ve suçluları da rahatsız etmektedir. Dipten derinden gelerek hiç bir yere de gitmemektedir.Cesurluğu,doğruluğu,dürüstlüğü de içersinde barındırmaktadır. Özgür tartışma ortamı da gerçeğin en büyük dostudur. Bağımsız düşünebilme yetisini ve keskinliği de içersinde barındırmaktadır. Maskeleri de düşürmektedir. Kelimeler de hükmedildiği gibi gerçeğe hükmedilmemektedir. Yalanı da barındırmayarak, Eninde sonunda ortaya çıkarak tecelli edendir. Sırtını korkmadan yaslayabilmektir. Zaman zaman da duvara toslamak gibidir. Yaşananı ve yaşanacak olanı düşmeyi ve kalkmayı da getirendir. Bir halkı sevmenin yolu da gerçeği gizlemekten geçmemektedir. Mevcut olan sistemde gerçekler kenara itilmektedir. Bize sunulanda onların oynanmasını istedikleri oyundur.Görünür gerçekler yaratılmaktadır. Haberler sermayenin çıkarlarına uygun olarak şekillendirilerek toplum uyutulmak istenmektedir. Bu noktada toplumun yararı adına sermayeden bağımsız editoryal bağımsızlık gerekmektedir. Ekonomi deki başarı haberleri balonu da gerçekler tarafından söndürülmektedir.Piyasa medyasına baktığımızda da yorum gerçeğin önüne geçmektedir. Haber niteliği taşımayan haberlerin üretilmesiyle gerçekler geri plana itilmektedir. Gerçeklerin üzerinin örtülmesi bilinç boşluğuna ve insan topluluklarının uyanmasını engelliği için sömürülmesine de neden olmaktadır. Bu noktada gerçekle yüzleşilmesi gerekilmektedir. Çünkü hayatı yaşanır kılınmasına adına. John Milton unun da dediği gibi “Güneş ışığı gibi gerçeğin de dış temasla kirletilmesine imkan yoktur”.