Özgür KARAKAYA
Köşe Yazarı
Özgür KARAKAYA
 

DEVRİMCİLİK

Devrimcilik, akılcılık ve bilimselliği içine alarak çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkıştır. Dogmaları kırarak , kör yüreklerin, hmediğini; sağır kulakların duymadığını işitmektir... Devrimcilik, kalıplaşmaya, durağanlığa karşı çıkıştır. Bütünlük taşıyarak sabır işciliğini içinde barındırır... Devrimcilik, nesnelliğe teslim olmamayı gerektirir. Hatalardan ders çıkarmayı emek, sabır ve niyeti de beraberinde getirerek paylaşma ve dayanışmayı da içine alir. İnanılırlığı, güvenilirliği yaşama sunar... En genel anlamıyla devrimcilik; yaşanan –genellikle ekonomik ve siyasal- dönemin içinden yeni ve farklı bir sistem çıkarmaktır. Köle toplumuna göre Feodalite devrimcidir, Feodaliteye göre de Kapitalist toplum devrimcidir. Sanayi devrimini yapmış bir Kapitalist toplum yapamamış olana göre devrimcidir. Fransa’da yaşanan devrim Krallığı-Feodaliteyi yıkarak Kapitalizmin temellerini atmıştır. Sonrasına bakarsak, Kapitalist toplum kendi içinde aşama kaydederek Emperyalist sisteme geçtiğinde onu devirecek olan güç Sosyalist devrimdir. Günümüzde de bir anlamda hala yaşanan dönemi İdeolojik netlikle beraber Emperyalizme ve Faşizme karşıdır. Tercihini onurlu yaşamdan yana yapmaktır. Devrimcilik, her zaman ezilenin yanında durmaktır. Her zaman her yerde her koşulda zulme karşı direnebilmektir... Elbette Emperyalizm ve Faşizm de ellerini kavuşturup “beni yok etsinler” noktasında değil tabii, her ne kadar kendi de sistemin tıkandığını biliyorsa da sağa sola saldırarak soluklanma çabalarını sürdürmektedir. Sömürü biçimlerini yenileyerek kendini güncellemektedir. Yaşadığımız günlerin devrimciliğinden anladığımız şu ki; Mevcut olan sistemi de aklamak değildir. Dünyayı yaşanılası kılan ve kılacak tüm değerlerin mücadelesidir. Ülkenin yükselmesi icin sürekli çaba içinde olmaktır.Güzele doğruya iyiye doğru değişmek ilerlemek gelişmek yenilenmektir . Gericiliği kader olarak kabullenmeyerek set çekerek yol açıştır devrimcilik... Devrimcilik, mücadelenin önünde olmayı getirir ve çözüm gücünü de kapsar ve ilkelerde tavizsiz olmayı gerektirir. Değişmek ve dönüştürmek anlayışının belleklerde yer etmesidir... Devrimcilik, halk ve vatan sevgisini pratikle birleştirmektir. Bu düzenin değişmesi için mücadele etmenin adıdır...Araştıran, soran, sorgulayan olmayı getirir. Hayatı doğru ve derinlemesine kavramayı getirir. Devrimcilik, yanlışa, teslimiyete, yozlaşmaya cüretle karşı durustur. Her koşulda dik olarak yasamda yer almaktır... Devrimcilik, kendinden ve ideallerinden ödün vermemektir. Düşünceye hayat vermektir. İnsanlaşmanın kazanımıdır devrimcilik. Söylem-eylem bütünlüğüdür... Bunun en somut örneği, ülkemiz bazında Mustafa Kemal’dir. Devrimci liderine önem verir, ancak insiyatif kullanmaya gelince de her biri tek tek lider olmak durumundadır. Söylemleri harekete dönüştürebilmektir. Bir karar veriştir. Anamalci sistem yerine toplumcu düzen için mücadele ediştir. Sistemin, adaletsizliklerine ve eşitsizliklerine duyarlı ve karşı oluştur. İnsanın kendini ve içinde yaşadığı toplumu yeniden yaratma hareketidir. Daha iyi, güzel, daha mutlu bir dünya ve yasam için insanlığı onurlandıran, yücelten duyarlılık ve çoşkudur. Devrimcilik, insanın insanlığa sahip çıkışıdır. Haklıyla haksızın çatıştığı ortamda haklıdan yana oluştur. Sömürene karşı sömürülenden yana tavır almaktır. Bilgiden, bilimden aydınlıktan yana olarak bu tavrı açıkca ortaya koymaktır. Kapsayıcı bir bütünlüktür. Önüne konulan engelleri kaldırırken kullanılan mücadele metodudur. Modacılığı icersinde barındarmaz. Şaksakcı ve dalkavuk degildir. Kariyer ve gecim yoluyla bağdaşmaz. Bu yüzden profesyonel devrimcilik yapanların-böyle bir kategorisi vardır-geçimlerini başkaları devrim adına sağlar. Devrimcilik, egemenlerin dinlerin diger dini inanclara karşı baskılarına karşı cıkmaktır. Ancak bunun gerek devrim öncesi, gerekse sonrası yanlış yaklaşımlarla devrime çok zarar verici ve hatta geri dönüşleri onlarca yıl sonra gerçekleştiren etmenler olduğunu da akıldan çıkarmaz bir devrimci. Halkın nabzını tutmak sanıldığı denli kolay değildir. Alışkanlıklarını ve özellikle inançlarını değiştirmek, dönüştürmek hele de zorla ortadan kaldırmak büyük zararlara yol açar. Çoğrafyası ülkesi ne olursa olsun yaşanan hak ihlallerine karşı çıkmaktır. Dini özgür yaşama isteği de maalesef en temel haklardan biridir. Karşı devrimlerden sonra kiliseler daha büyük bir görkemle açılmıştır pek çok yerde. Faili meçhullerle katledilenleri de sahiplenmeyi getirmektedir. Göz altında,sokak aralarında, kuytu karanlıklarda kayıp edilenlere sahip cıkmaktır. Halkı ve hakkı sevmektir. Bencillikten uzak durmayı getirir. Sevgiyi de içersine alır. Eleştiri ve özeleştiriyi de kapsamaktadır. Devrimcilik bir yasam biçimidir. Mevcut düzen kosullarında yasamayı ret ederek daha iyi ileri bir insani yaşama arzusudur. Sisteme tepeden tırnağa alternatif bir kimlik yaratmadır. Hayatı doğru ve derinlemesine kavrayıştır. Sönmeyen bir ateş ve mücadeledir... Köleliğe, diktatörlüğe karşı koymaktır. Okuyarak,sorgulayarak kendini aşmaktır. Cevre duyarlılığı barıştan yana olmaktır. Devrimcilik, halkların kardeşliğine inanmakdır. Sorumluluk hissederek ve özverili davranarak insanı önemsemektir... ve Che der ki.... “Söylemeliyim ki, devrimcinin rehberi sevgidir."O öyle bir sevgidir ki; ne sınır ne millet tanır. Enternasyonaldir. Bir devrimci büyük bir cesaretle başka bir ülkenin insanları için hayatını harcayabilir. Bunun en iyi örneğidir Che. Bedeli ağır olan bir kavramdır devrimcilik. Mustafa Kemal bir devrimciydi. Vatan hainliği ile kahramanlık arası bir bıçak sırtı onu hiç korkutmadı ve doğru bildiğini yapmaktan hiç vazgeçmedi. Köhne bir imparatorluk artığından, hasta bir adamdan yepyeni bir Cumhuriyet yarattı. Bu yüzden ilkelerinden biri Devrimciliktir. O Feodal yapının içinden çıkabilecek en güzel ekonomik sistemi getirmiştir. Neden Sosyalizmi getirmediğini eleştirenler olur sıklıkla, onlara Lenin ile olan yazışmalarını anlatmak gerekir...Karma ekonominin temelinde verilen yurttaşlıklarımızı bile tam olarak kullanamayan seçim yurttaşları olan bizler şimdi o Cumhuriyetin aydınlığını kaybetmek üzereyiz. Kültür devrimi havada kalmıştır, uzun süreli sağ iktidarlar ve darbeler bugünkü karanlığımızın nedenidir. Bu aksaklıklara karşı gelen yakın geçmiş devrimcilerimiz çok ağır bedeller ödediler ve bugün de artık hepimiz iktidar aleyhindeki her söz için bedel ödemek noktasındayız... Devrimcilik zordur, yapılmış bir devrimi korumaksa daha zor. Özgür Karakaya  
Ekleme Tarihi: 01 Nisan 2017 - Cumartesi

DEVRİMCİLİK

Devrimcilik, akılcılık ve bilimselliği içine alarak çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkıştır. Dogmaları kırarak , kör yüreklerin, hmediğini; sağır kulakların duymadığını işitmektir...

Devrimcilik, kalıplaşmaya, durağanlığa karşı çıkıştır. Bütünlük taşıyarak sabır işciliğini içinde barındırır...

Devrimcilik, nesnelliğe teslim olmamayı gerektirir. Hatalardan ders çıkarmayı emek, sabır ve niyeti de beraberinde getirerek paylaşma ve dayanışmayı da içine alir. İnanılırlığı, güvenilirliği yaşama sunar...

En genel anlamıyla devrimcilik; yaşanan –genellikle ekonomik ve siyasal- dönemin içinden yeni ve farklı bir sistem çıkarmaktır. Köle toplumuna göre Feodalite devrimcidir, Feodaliteye göre de Kapitalist toplum devrimcidir. Sanayi devrimini yapmış bir Kapitalist toplum yapamamış olana göre devrimcidir. Fransa’da yaşanan devrim Krallığı-Feodaliteyi yıkarak Kapitalizmin temellerini atmıştır. Sonrasına bakarsak, Kapitalist toplum kendi içinde aşama kaydederek Emperyalist sisteme geçtiğinde onu devirecek olan güç Sosyalist devrimdir.

Günümüzde de bir anlamda hala yaşanan dönemi İdeolojik netlikle beraber Emperyalizme ve Faşizme karşıdır. Tercihini onurlu yaşamdan yana yapmaktır. Devrimcilik, her zaman ezilenin yanında durmaktır. Her zaman her yerde her koşulda zulme karşı direnebilmektir...

Elbette Emperyalizm ve Faşizm de ellerini kavuşturup “beni yok etsinler” noktasında değil tabii, her ne kadar kendi de sistemin tıkandığını biliyorsa da sağa sola saldırarak soluklanma çabalarını sürdürmektedir. Sömürü biçimlerini yenileyerek kendini güncellemektedir.

Yaşadığımız günlerin devrimciliğinden anladığımız şu ki; Mevcut olan sistemi de aklamak değildir. Dünyayı yaşanılası kılan ve kılacak tüm değerlerin mücadelesidir.

Ülkenin yükselmesi icin sürekli çaba içinde olmaktır.Güzele doğruya iyiye doğru değişmek ilerlemek gelişmek yenilenmektir . Gericiliği kader olarak kabullenmeyerek set çekerek yol açıştır devrimcilik...

Devrimcilik, mücadelenin önünde olmayı getirir ve çözüm gücünü de kapsar ve ilkelerde tavizsiz olmayı gerektirir. Değişmek ve dönüştürmek anlayışının belleklerde yer etmesidir...

Devrimcilik, halk ve vatan sevgisini pratikle birleştirmektir. Bu düzenin değişmesi için mücadele etmenin adıdır...Araştıran, soran, sorgulayan olmayı getirir. Hayatı doğru ve derinlemesine kavramayı getirir.

Devrimcilik, yanlışa, teslimiyete, yozlaşmaya cüretle karşı durustur. Her koşulda dik olarak yasamda yer almaktır...

Devrimcilik, kendinden ve ideallerinden ödün vermemektir. Düşünceye hayat vermektir. İnsanlaşmanın kazanımıdır devrimcilik. Söylem-eylem bütünlüğüdür... Bunun en somut örneği, ülkemiz bazında Mustafa Kemal’dir. Devrimci liderine önem verir, ancak insiyatif kullanmaya gelince de her biri tek tek lider olmak durumundadır.

Söylemleri harekete dönüştürebilmektir. Bir karar veriştir. Anamalci sistem yerine toplumcu düzen için mücadele ediştir. Sistemin, adaletsizliklerine ve eşitsizliklerine duyarlı ve karşı oluştur. İnsanın kendini ve içinde yaşadığı toplumu yeniden yaratma hareketidir.

Daha iyi, güzel, daha mutlu bir dünya ve yasam için insanlığı onurlandıran, yücelten duyarlılık ve çoşkudur. Devrimcilik, insanın insanlığa sahip çıkışıdır.

Haklıyla haksızın çatıştığı ortamda haklıdan yana oluştur. Sömürene karşı sömürülenden yana tavır almaktır. Bilgiden, bilimden aydınlıktan yana olarak bu tavrı açıkca ortaya koymaktır.

Kapsayıcı bir bütünlüktür. Önüne konulan engelleri kaldırırken kullanılan mücadele metodudur.

Modacılığı icersinde barındarmaz. Şaksakcı ve dalkavuk degildir. Kariyer ve gecim yoluyla bağdaşmaz. Bu yüzden profesyonel devrimcilik yapanların-böyle bir kategorisi vardır-geçimlerini başkaları devrim adına sağlar.

Devrimcilik, egemenlerin dinlerin diger dini inanclara karşı baskılarına karşı cıkmaktır. Ancak bunun gerek devrim öncesi, gerekse sonrası yanlış yaklaşımlarla devrime çok zarar verici ve hatta geri dönüşleri onlarca yıl sonra gerçekleştiren etmenler olduğunu da akıldan çıkarmaz bir devrimci. Halkın nabzını tutmak sanıldığı denli kolay değildir. Alışkanlıklarını ve özellikle inançlarını değiştirmek, dönüştürmek hele de zorla ortadan kaldırmak büyük zararlara yol açar. Çoğrafyası ülkesi ne olursa olsun yaşanan hak ihlallerine karşı çıkmaktır. Dini özgür yaşama isteği de maalesef en temel haklardan biridir. Karşı devrimlerden sonra kiliseler daha büyük bir görkemle açılmıştır pek çok yerde.

Faili meçhullerle katledilenleri de sahiplenmeyi getirmektedir. Göz altında,sokak aralarında, kuytu karanlıklarda kayıp edilenlere sahip cıkmaktır. Halkı ve hakkı sevmektir.

Bencillikten uzak durmayı getirir. Sevgiyi de içersine alır. Eleştiri ve özeleştiriyi de kapsamaktadır.

Devrimcilik bir yasam biçimidir. Mevcut düzen kosullarında yasamayı ret ederek daha iyi ileri bir insani yaşama arzusudur. Sisteme tepeden tırnağa alternatif bir kimlik yaratmadır. Hayatı doğru ve derinlemesine kavrayıştır. Sönmeyen bir ateş ve mücadeledir...

Köleliğe, diktatörlüğe karşı koymaktır. Okuyarak,sorgulayarak kendini aşmaktır. Cevre duyarlılığı barıştan yana olmaktır.

Devrimcilik, halkların kardeşliğine inanmakdır. Sorumluluk hissederek ve özverili davranarak insanı önemsemektir...

ve Che der ki.... “Söylemeliyim ki, devrimcinin rehberi sevgidir."O öyle bir sevgidir ki; ne sınır ne millet tanır. Enternasyonaldir. Bir devrimci büyük bir cesaretle başka bir ülkenin insanları için hayatını harcayabilir. Bunun en iyi örneğidir Che.

Bedeli ağır olan bir kavramdır devrimcilik. Mustafa Kemal bir devrimciydi. Vatan hainliği ile kahramanlık arası bir bıçak sırtı onu hiç korkutmadı ve doğru bildiğini yapmaktan hiç vazgeçmedi. Köhne bir imparatorluk artığından, hasta bir adamdan yepyeni bir Cumhuriyet yarattı. Bu yüzden ilkelerinden biri Devrimciliktir. O Feodal yapının içinden çıkabilecek en güzel ekonomik sistemi getirmiştir. Neden Sosyalizmi getirmediğini eleştirenler olur sıklıkla, onlara Lenin ile olan yazışmalarını anlatmak gerekir...Karma ekonominin temelinde verilen yurttaşlıklarımızı bile tam olarak kullanamayan seçim yurttaşları olan bizler şimdi o Cumhuriyetin aydınlığını kaybetmek üzereyiz. Kültür devrimi havada kalmıştır, uzun süreli sağ iktidarlar ve darbeler bugünkü karanlığımızın nedenidir.

Bu aksaklıklara karşı gelen yakın geçmiş devrimcilerimiz çok ağır bedeller ödediler ve bugün de artık hepimiz iktidar aleyhindeki her söz için bedel ödemek noktasındayız...

Devrimcilik zordur, yapılmış bir devrimi korumaksa daha zor.

Özgür Karakaya

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

11
Mayıs
28
Nisan
11
Nisan
19
Mart
08
Mart
22
Ocak
07
Ocak
05
Aralık
01
Aralık
24
Kasım
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.