Özgür KARAKAYA
Köşe Yazarı
Özgür KARAKAYA
 

“KURBAN”LIK BAYRAMLAR!..

Bayramlar, insanların yardımlaşmasına, barışmasına görüşmesine vesile olurlar. Kurbansa, Müslümanlarla Musevilerin farklı şekillerle andıkları bir hadiseye dayanmaktadır. İlk kurban olayı da İbrahim’in doğacak oğlunu Tanrı’ya kurban etmesidir. Müslümanlar bu çocuğun isminin İsmail, Museviler ise İsak olduğunu ifade ederler. İsak’ın annesi İbrahim’in eşi Sârâ, İsmail’in annesi de Hacer’dir. İbrahim’e Hacer’in Mısır’da Firavun tarafından verilmesinin nedeni İbrahim’in çocuk sahibi olamayışıdır. Önce Hacer hamile kalır sonra İsmail dünyaya gelir. İsak doğduğunda Hacer İsmail ile Hacer’in çöle bırakılmasını söyleyecektir. İsmail Müslümanların atası sayılırken İsak da Musevilerin. Tek tanrılı dinin peygamberlerinden İsmail’in soyu iki dine ayrılmaktadır… Museviler kurbanı iç yağlarıyla beraber yakarak tanrıya sunarlardı. Onlar iç yağlarını ve kanlı etini de yemez. Kurban, müslümanlarda özellikle Anadolu’da bir paylaşmaya dayalıdır. Yoksulun ve hısmın payları evdekinden ayrılır. Ve pek çok köyde evde yapılan kavurma gelen konuklara ikram edilerek tüketilir… Kurban Bayramı büyük kentlerde hoş olmayan görüntüler sergiliyor. Öyle sahneler TV ekranlarında yansıyor ki şaşmamak mümkün değil, Sokaklarda akan kanlar, kaçan danalar, koçlar ve kendini yaralayan bir sürü acemi kasap günümüze hiç yakışmıyor. Hele elde satır, bıçak. Özellikle çocukların psikolojisini bozan görüntüler uzmanların görüşüne göre de hiç de iç açıcı ve olumlu değil.Ya o sahneler, hayvan önde eli bıçaklı kişiler arkalarında. O danalar, koçlar bir fırsatını bulursa kaçacak. Adam heyecanlı hayvan ise tüm gücüyle direnmekte. Hem de son dakikalarını direnerek yaşasa fena mı olurdu? Bol pantolonlu ya da şalvarlı kara bıyıklı peşinde. Elde bıçak, ip,satır sopa Tanrı ne verdiyse tutsa kesecek. Hayvan direniyor. Dirense de sonunda sonu kesilmek. Eli kanlı kasap onun peşinde çünkü ve oldu bitti bu iş bitti diyecek. Sonu kesilmek. Sonra kan, işkembe,bağırsaklar,kelleler... Hayvan hakları savunucularını ve hayvan severlerin içini de cız eden bir sürü manzara. Ya çocuklar, iki üç gün önce eve getirilen çocuğun duygusal bağ kurduğu hayvanı keserken ona gel bak deden koyunu kesicek şimdi büyünce sende kesicen denilerek çocukların uykusuz kalmalarına neden olacaktır. O kadar mı bu etki hep sürecek yaşamında belki de. Her şey adak, bir tutam et için mi. İyi parçayı alan mutlu. Peki ya onca kanlı, bıçaklı sahneler; barbarlık ve vahşet sayılmıyor mu?Bu bayram zamanlarında şunlar yapılabilir: Bir kuzu budu yerine bir aylık yakacak bağış yapılabilir. Kurbanlık parası ihtiyaç sahiplerine dağıtılabilir. Son yıllarda bunları görmezden gelemeyen bir çok insanın böyle yapması içimize biraz olsun su serpiyor, o kadar… Can Yücel’de Kurban Bayramı için “Bayramlık”ta şöyle diyordu: Koyunlar keçiler ve koçlar için Ne kadar bayramsa Kurban Bayramı Bu barış var ya, bu barış Cephedekiler için o kadar barış    
Ekleme Tarihi: 21 Nisan 2021 - Çarşamba

“KURBAN”LIK BAYRAMLAR!..

Bayramlar, insanların yardımlaşmasına, barışmasına görüşmesine vesile olurlar.

Kurbansa, Müslümanlarla Musevilerin farklı şekillerle andıkları bir hadiseye dayanmaktadır. İlk kurban olayı da İbrahim’in doğacak oğlunu Tanrı’ya kurban etmesidir.

Müslümanlar bu çocuğun isminin İsmail, Museviler ise İsak olduğunu ifade ederler. İsak’ın annesi İbrahim’in eşi Sârâ, İsmail’in annesi de Hacer’dir. İbrahim’e Hacer’in Mısır’da Firavun tarafından verilmesinin nedeni

İbrahim’in çocuk sahibi olamayışıdır.

Önce Hacer hamile kalır sonra İsmail dünyaya gelir. İsak doğduğunda Hacer İsmail ile Hacer’in çöle bırakılmasını söyleyecektir. İsmail Müslümanların atası sayılırken İsak da Musevilerin. Tek tanrılı dinin peygamberlerinden İsmail’in soyu iki dine ayrılmaktadır…

Museviler kurbanı iç yağlarıyla beraber yakarak tanrıya sunarlardı. Onlar iç yağlarını ve kanlı etini de yemez. Kurban, müslümanlarda özellikle Anadolu’da bir paylaşmaya dayalıdır. Yoksulun ve hısmın payları evdekinden ayrılır. Ve pek çok köyde evde yapılan kavurma gelen konuklara ikram edilerek tüketilir…

Kurban Bayramı büyük kentlerde hoş olmayan görüntüler sergiliyor. Öyle sahneler TV ekranlarında yansıyor ki şaşmamak mümkün değil, Sokaklarda akan kanlar, kaçan danalar, koçlar ve kendini yaralayan bir sürü acemi kasap günümüze hiç yakışmıyor.

Hele elde satır, bıçak. Özellikle çocukların psikolojisini bozan görüntüler uzmanların görüşüne göre de hiç de iç açıcı ve olumlu değil.Ya o sahneler, hayvan önde eli bıçaklı kişiler arkalarında. O danalar, koçlar bir fırsatını bulursa kaçacak. Adam heyecanlı hayvan ise tüm gücüyle direnmekte. Hem de son dakikalarını direnerek yaşasa fena mı olurdu?

Bol pantolonlu ya da şalvarlı kara bıyıklı peşinde. Elde bıçak, ip,satır sopa Tanrı ne verdiyse tutsa kesecek. Hayvan direniyor. Dirense de sonunda sonu kesilmek. Eli kanlı kasap onun peşinde çünkü ve oldu bitti bu iş bitti diyecek. Sonu kesilmek. Sonra kan, işkembe,bağırsaklar,kelleler... Hayvan hakları savunucularını ve hayvan severlerin içini de cız eden bir sürü manzara.

Ya çocuklar, iki üç gün önce eve getirilen çocuğun duygusal bağ kurduğu hayvanı keserken ona gel bak deden koyunu kesicek şimdi büyünce sende kesicen denilerek çocukların uykusuz kalmalarına neden olacaktır. O kadar mı bu etki hep sürecek yaşamında belki de.

Her şey adak, bir tutam et için mi. İyi parçayı alan mutlu. Peki ya onca kanlı, bıçaklı sahneler; barbarlık ve vahşet sayılmıyor mu?Bu bayram zamanlarında şunlar yapılabilir: Bir kuzu budu yerine bir aylık yakacak bağış yapılabilir. Kurbanlık parası ihtiyaç sahiplerine dağıtılabilir. Son yıllarda bunları görmezden gelemeyen bir çok insanın böyle yapması içimize biraz olsun su serpiyor, o kadar…

Can Yücel’de Kurban Bayramı için “Bayramlık”ta şöyle diyordu:

Koyunlar keçiler ve koçlar için Ne kadar bayramsa Kurban Bayramı

Bu barış var ya, bu barış

Cephedekiler için o kadar barış

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

11
Mayıs
28
Nisan
11
Nisan
19
Mart
08
Mart
22
Ocak
07
Ocak
05
Aralık
01
Aralık
24
Kasım
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.