Özgür KARAKAYA
Köşe Yazarı
Özgür KARAKAYA
 

TECAVÜZ

Tecavüz aşma, ötesine geçme anlamlarına gelmektedir. Güçsüzlüğün ürünüdür ve bir saldırganlık türüdür…İstek dışı yapılan eylemdir. Başkasının hakkına da el uzatmadır. İnsanın yaşamına dair özlük haklarına yapılan müdahaledir ve zorla ele geçirmedir.Varlığın da yok sayılmasıdır ve saldırmadır. Kurbanın faille evlendirilerek çözüme gidilmesi ise tecavüzcüyü korumak ve yaşam süresince tecavüzü meşru hale getirmektir.Erkek tahrik oluyorsa kadına tecavüz edebilme hakkına sahip görülür. Bu da geçici zararsızlık anlamına gelmektedir. Halbuki gün ortasına geceyi indirmek gibidir. Tecavüzü travmatik yapan unsur, anın beyinde sürekli tekrarlanmasıdır.“Dişi kuyruk sallamazsa erkek tecavüz etmez” ve tecavüzü dekolteye indirmek türündeki yaklaşımlarsa kadını sorumlu tutmak demektir.Ayrıca savaşlarda ve işkencelerde sistematik olarak kullanılan yıldırma yöntemidir. Kolay yoldan kazanma, üstünlük kompleksidir ve özgüven eksikliğinden de kaynaklanmaktadır. Ötekinin üstüne atılarak vicdanlar rahatlatılmaya çalışılmaktadır.Cinsel eğitim yetersizliği, bastırılmış cinsel duygular erkek egemen bilinçsiz toplumların açtığı derin bir yaradır tecavüz.Hile kandırma üzerine kurulu fiziksel şiddet, baskı korkutma gibi yöntemler de kullanılır. Kadınları değersizleştiren ve onları faydalanılabilir nesnelere veya mülkiyete indirgiyen hiyerarşik toplumsal cinsiyet ilişkileri ve bunlara karşılık gelen değerler duygu kurallarını etkisiz kılarak erkekleri tecavüz için güçlendiren sebeplerdir.Tecavüzün gıdası ise korku ve gizliliktir. Yalvarmakta tecavüz edebilirim düşüncesini sağlamlaştırmaktadır.Tecavüz edenle edilen arasındaki temel etkileşim ise, fiziksel egemenlik ve boyun eğme ilişkisine dayanmaktadır.Eğer ki çocuğa yapılmışsa vicdanların durduğu yer olabilmektedir. Bardan çıkan 20’li yaşlarda bir kadına yönelik hareketse kadın hak etmiş denebilmektedir. Tecavüzdeki asıl sorun ise, hukuki ve toplumsal olarak farklı anlam yüklenerek tanımlanmış olmasıdır.Vajinaya ve penise yüklenen anlamlar tecavüzü engelleyeceğine tam tersine teşvik edip tecavüzü kadınların davranışlarına veya yaşam tarzına bağlamaktadır. Her an her yerde her insanın başına gelebilmektedir. Tecavüze uğrayan kadına da şu denmektedir: Tamam fatura yanlış olduğunu kabul ediyoruz ama siz bunu ödersiniz, sonra işlem yaparız zihniyetiyle yaklaşılmaktadır.Mağduriyetin kadın kirlendi “artık onu kimse almaz” “iyi kızlara tecavüz edilmez” gibi sözlerle açıklanması ise toplumun geleneksel değer yargılarının yeniden üretilmesi anlamına gelmektedir. Bu da doğru bir yaklaşım değildir. Hiç bir kadın tecavüzden kurtulmayı başaramadığı için suçlanmamalı ve sorumlu tutulmamalıdır.Tecavüz çok zor paylaşılan bir saldırı türüdür. Dayatılan çarpık değerlerle tecavüze uğrayan insanları suçluluk duygularıyla başbaşa bırakmaktadır ve gerçek dışı suçluluk algısı da sessizliğe dönüşmektedir. Tecavüzü görmezden gelmekse kadını mağduriyetle eşleştiren anlayışın devamlılığını sağlayarak kadınlara zarar vermektir.İnsan okuldan çıkıp tecavüzcü oluyorsa eğitim sistemini tartışabilecek, camiden de çıkıp tecavüzü gerçekleştiriyorsa dini algıyı tartışabilen akıllara ve yüreklere ihtiyaç var demektir. Ana akım medya ise, kadınların uğradığı tecavüz olaylarını haber haline getirirken faili erkekleri değil mağdur kadınları teşhir etmektedir.Yaşanan cinsel şiddeti erotik bir dille aktarmaktadır ve magazinleştirmektedir. Tecavüzün bu şekilde sahnelenmesi ve reklam malzemesi olarak sunulması da , cinsel saldırıyı bir görsel şölene dönüştürmektedir, tecavüzü de teşvik etmektedir.Cinselliğin bir türü gibi gösterilmektedir. Kadın hayır dese de aslında evet diyordur gibi bir algı yanılmasına yol açmaktadır.Ana akım medyanın dili ise tecavüzü olağan gören ve hafifleştiren mağdurları daha çok geri planda durmasına sebep olmaktadır. Yaygın medyada yer alan tecavüz suçlarına ilişkin haberler sıklıkla sansasyonel ve okuyanlara dehşetle karışık cinsel heyecan içeren özelliklerle aktarılmaktadır. Yaygın medyayadaki mesaj ise genellikle tecavüze uğrayanındır utanç. Tecavüze uğrayanın hayatta kalmak için tek şansı hayat kadınlığı olarak sunulmaktadır. Tecavüze uğrayan kişinin ailesini de felaket yaşatacağı anlatılmaktadır. Tecavüz bir iktidar aracı ve şiddet eylemi olarak, her koşulda eşitsiz güç ilişkilerine dayanmaktadır.Kadın ve erkek eşitliğinin kabul edilmeyişi tecavüzün gerçekleşmesindeki en önemli etkendir.Çözüm olarak düşünülen pembe otobüs uygulaması da her an tecavüz edilebilen bir grubu korumaya almak demektir.Kadının her an tecavüze hazır olduğu algısına yol açabilmektedir. İdam cezasının olduğu ülkelerde veriler tecavüzün daha yaygın olduğunu göstermekte idam cezası da yine insanlık suçuna ortak olmayı getirir. Hadım etmekse tecavüzü yalnızca kişinin hareketine hapseden bunun arkasındanki cinsiyetçi politikanın görünürlüğünü bulanıklaştıran bir ceza biçimi olarak var olacaktır ve olaya duygusal bir yaklaşımdır. Göze göz istemekse ilkelliktir.Tecavüzün önlenmesi en başta bir zihniyet değişimini beraberinde getirir. Tecavüzün cezası da hapis cezası ve psikolojik destekle sınırlı kalmasında fayda vardır… Empati geliştirilmelidir, vicdanı susturmamak atılacak adımların dengeli olunmasını sağlar.Çocuklarımıza kendini korumayı öğretmek toplumsal cinsiyetçilikle de mücadele etmek ve gericilikte de mücadelenin kavratılması önemli bir adımdır.İnsanların cinselliklerini özgürce yaşayamadığı suça yol açan unsurlarda yoğunlaşılmalıdır. Çözümlemek için konuşmak, saklanmaması gerekir. Kadın ekonomik olarak ta kendi ayakları üzerinde durabilmelidir. Kadın ve erkek eşitliği temelinde kadın hakları da geliştirilmelidir.Mağduru ötekileştirmeye, olayı ise sıradanlaştırmaya çalışanlara karşı mücadeleyi de gerektirir. Erkek egemen toplumun erkek kişiliğinin aşılması. Özgür bir toplum tecavüze karşı felsefe bilim doğruluğu ve iyiliği üretecektir. Medyada ise haber dili ve içeriği tecavüzü normalleştiren başlıklardan kaçınılmalıdır. Tecavüz mağdurlarının başvuracağı adresler de gösterilmelidir. Bu alanda çalışan örgütlerin uzmanların sesleri de duyurulmalıdır.Devletin de tecavüz ve cinsel şiddeti önleme sorumluluğu hatırlatılmalıdır. Yasal düzenlemeler, uygulamadaki eksiklikler de belirtilerek bunların giderilmesi için yapılması gerekenler de araştırılmalıdır. Bir diğer noktada da tecavüz ettiği iddia edilen kişinin suçu ispatlanmamışsa kimliğinin gizli tutulması, suçu ispat edilmişse de mesleği, etnik kimliği gibi kişisel bilgileriyle saldırı arasında bağlantı kurulmaması ve damgalanmaması gerekmektedir.Ayrıca suçun ayrıntılarıyla kurgulanmış canlandırmalar sunulmamalıdır. Tecavüzcülerin suçu savunan ifadelerine de yer verilmemelidir Medya özel hayatı teşhir alanı olmaktan çıkarılmalıdır. Medyanın bu konuda ortak değerleri ve hasas bir dili olmalıdır. Gözaltında da tecavüzün önüne geçmek için yasal tedbirler alınmalıdır.Sosyal hizmetler sadece ihtiyacı olana değil tüm toplumu kapsamalı ve yaygınlaşmalı. Ders kitapları da cinsiyetçi öğelerden tamamen arındırılmalıdır.  
Ekleme Tarihi: 30 Mart 2021 - Salı

TECAVÜZ

Tecavüz aşma, ötesine geçme anlamlarına gelmektedir. Güçsüzlüğün ürünüdür ve bir saldırganlık türüdür…İstek dışı yapılan eylemdir. Başkasının hakkına da el uzatmadır. İnsanın yaşamına dair özlük haklarına yapılan müdahaledir ve zorla ele geçirmedir.Varlığın da yok sayılmasıdır ve saldırmadır. Kurbanın faille evlendirilerek çözüme gidilmesi ise tecavüzcüyü korumak ve yaşam süresince tecavüzü meşru hale getirmektir.Erkek tahrik oluyorsa kadına tecavüz edebilme hakkına sahip görülür. Bu da geçici zararsızlık anlamına gelmektedir.

Halbuki gün ortasına geceyi indirmek gibidir. Tecavüzü travmatik yapan unsur, anın beyinde sürekli tekrarlanmasıdır.“Dişi kuyruk sallamazsa erkek tecavüz etmez” ve tecavüzü dekolteye indirmek türündeki yaklaşımlarsa kadını sorumlu tutmak demektir.Ayrıca savaşlarda ve işkencelerde sistematik olarak kullanılan yıldırma yöntemidir. Kolay yoldan kazanma, üstünlük kompleksidir ve özgüven eksikliğinden de kaynaklanmaktadır. Ötekinin üstüne atılarak vicdanlar rahatlatılmaya çalışılmaktadır.Cinsel eğitim yetersizliği, bastırılmış cinsel duygular erkek egemen bilinçsiz toplumların açtığı derin bir yaradır tecavüz.Hile kandırma üzerine kurulu fiziksel şiddet, baskı korkutma gibi yöntemler de kullanılır.

Kadınları değersizleştiren ve onları faydalanılabilir nesnelere veya mülkiyete indirgiyen hiyerarşik toplumsal cinsiyet ilişkileri ve bunlara karşılık gelen değerler duygu kurallarını etkisiz kılarak erkekleri tecavüz için güçlendiren sebeplerdir.Tecavüzün gıdası ise korku ve gizliliktir. Yalvarmakta tecavüz edebilirim düşüncesini sağlamlaştırmaktadır.Tecavüz edenle edilen arasındaki temel etkileşim ise, fiziksel egemenlik ve boyun eğme ilişkisine dayanmaktadır.Eğer ki çocuğa yapılmışsa vicdanların durduğu yer olabilmektedir. Bardan çıkan 20’li yaşlarda bir kadına yönelik hareketse kadın hak etmiş denebilmektedir.

Tecavüzdeki asıl sorun ise, hukuki ve toplumsal olarak farklı anlam yüklenerek tanımlanmış olmasıdır.Vajinaya ve penise yüklenen anlamlar tecavüzü engelleyeceğine tam tersine teşvik edip tecavüzü kadınların davranışlarına veya yaşam tarzına bağlamaktadır. Her an her yerde her insanın başına gelebilmektedir.

Tecavüze uğrayan kadına da şu denmektedir: Tamam fatura yanlış olduğunu kabul ediyoruz ama siz bunu ödersiniz, sonra işlem yaparız zihniyetiyle yaklaşılmaktadır.Mağduriyetin kadın kirlendi “artık onu kimse almaz” “iyi kızlara tecavüz edilmez” gibi sözlerle açıklanması ise toplumun geleneksel değer yargılarının yeniden üretilmesi anlamına gelmektedir.

Bu da doğru bir yaklaşım değildir. Hiç bir kadın tecavüzden kurtulmayı başaramadığı için suçlanmamalı ve sorumlu tutulmamalıdır.Tecavüz çok zor paylaşılan bir saldırı türüdür. Dayatılan çarpık değerlerle tecavüze uğrayan insanları suçluluk duygularıyla başbaşa bırakmaktadır ve gerçek dışı suçluluk algısı da sessizliğe dönüşmektedir.

Tecavüzü görmezden gelmekse kadını mağduriyetle eşleştiren anlayışın devamlılığını sağlayarak kadınlara zarar vermektir.İnsan okuldan çıkıp tecavüzcü oluyorsa eğitim sistemini tartışabilecek, camiden de çıkıp tecavüzü gerçekleştiriyorsa dini algıyı tartışabilen akıllara ve yüreklere ihtiyaç var demektir.

Ana akım medya ise, kadınların uğradığı tecavüz olaylarını haber haline getirirken faili erkekleri değil mağdur kadınları teşhir etmektedir.Yaşanan cinsel şiddeti erotik bir dille aktarmaktadır ve magazinleştirmektedir. Tecavüzün bu şekilde sahnelenmesi ve reklam malzemesi olarak sunulması da , cinsel saldırıyı bir görsel şölene dönüştürmektedir, tecavüzü de teşvik etmektedir.Cinselliğin bir türü gibi gösterilmektedir. Kadın hayır dese de aslında evet diyordur gibi bir algı yanılmasına yol açmaktadır.Ana akım medyanın dili ise tecavüzü olağan gören ve hafifleştiren mağdurları daha çok geri planda durmasına sebep olmaktadır.

Yaygın medyada yer alan tecavüz suçlarına ilişkin haberler sıklıkla sansasyonel ve okuyanlara dehşetle karışık cinsel heyecan içeren özelliklerle aktarılmaktadır. Yaygın medyayadaki mesaj ise genellikle tecavüze uğrayanındır utanç. Tecavüze uğrayanın hayatta kalmak için tek şansı hayat kadınlığı olarak sunulmaktadır. Tecavüze uğrayan kişinin ailesini de felaket yaşatacağı anlatılmaktadır.

Tecavüz bir iktidar aracı ve şiddet eylemi olarak, her koşulda eşitsiz güç ilişkilerine dayanmaktadır.Kadın ve erkek eşitliğinin kabul edilmeyişi tecavüzün gerçekleşmesindeki en önemli etkendir.Çözüm olarak düşünülen pembe otobüs uygulaması da her an tecavüz edilebilen bir grubu korumaya almak demektir.Kadının her an tecavüze hazır olduğu algısına yol açabilmektedir. İdam cezasının olduğu ülkelerde veriler tecavüzün daha yaygın olduğunu göstermekte idam cezası da yine insanlık suçuna ortak olmayı getirir.

Hadım etmekse tecavüzü yalnızca kişinin hareketine hapseden bunun arkasındanki cinsiyetçi politikanın görünürlüğünü bulanıklaştıran bir ceza biçimi olarak var olacaktır ve olaya duygusal bir yaklaşımdır. Göze göz istemekse ilkelliktir.Tecavüzün önlenmesi en başta bir zihniyet değişimini beraberinde getirir. Tecavüzün cezası da hapis cezası ve psikolojik destekle sınırlı kalmasında fayda vardır…

Empati geliştirilmelidir, vicdanı susturmamak atılacak adımların dengeli olunmasını sağlar.Çocuklarımıza kendini korumayı öğretmek toplumsal cinsiyetçilikle de mücadele etmek ve gericilikte de mücadelenin kavratılması önemli bir adımdır.İnsanların cinselliklerini özgürce yaşayamadığı suça yol açan unsurlarda yoğunlaşılmalıdır.

Çözümlemek için konuşmak, saklanmaması gerekir. Kadın ekonomik olarak ta kendi ayakları üzerinde durabilmelidir. Kadın ve erkek eşitliği temelinde kadın hakları da geliştirilmelidir.Mağduru ötekileştirmeye, olayı ise sıradanlaştırmaya çalışanlara karşı mücadeleyi de gerektirir. Erkek egemen toplumun erkek kişiliğinin aşılması. Özgür bir toplum tecavüze karşı felsefe bilim doğruluğu ve iyiliği üretecektir.

Medyada ise haber dili ve içeriği tecavüzü normalleştiren başlıklardan kaçınılmalıdır. Tecavüz mağdurlarının başvuracağı adresler de gösterilmelidir. Bu alanda çalışan örgütlerin uzmanların sesleri de duyurulmalıdır.Devletin de tecavüz ve cinsel şiddeti önleme sorumluluğu hatırlatılmalıdır. Yasal düzenlemeler, uygulamadaki eksiklikler de belirtilerek bunların giderilmesi için yapılması gerekenler de araştırılmalıdır.

Bir diğer noktada da tecavüz ettiği iddia edilen kişinin suçu ispatlanmamışsa kimliğinin gizli tutulması, suçu ispat edilmişse de mesleği, etnik kimliği gibi kişisel bilgileriyle saldırı arasında bağlantı kurulmaması ve damgalanmaması gerekmektedir.Ayrıca suçun ayrıntılarıyla kurgulanmış canlandırmalar sunulmamalıdır. Tecavüzcülerin suçu savunan ifadelerine de yer verilmemelidir Medya özel hayatı teşhir alanı olmaktan çıkarılmalıdır.

Medyanın bu konuda ortak değerleri ve hasas bir dili olmalıdır. Gözaltında da tecavüzün önüne geçmek için yasal tedbirler alınmalıdır.Sosyal hizmetler sadece ihtiyacı olana değil tüm toplumu kapsamalı ve yaygınlaşmalı. Ders kitapları da cinsiyetçi öğelerden tamamen arındırılmalıdır.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

11
Mayıs
28
Nisan
11
Nisan
19
Mart
08
Mart
22
Ocak
07
Ocak
05
Aralık
01
Aralık
24
Kasım
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.